Dinle...

[monolog]

Dinle sevgilim.
Bu çalan şarkı seninle ilk kavgamızdan sonra tesadüfen dinlediğimdi.
Gözlerimi yumduğum anda tuzu tatmıştı kurumuş dudaklarım. Yağmurluydu o gün kalbim... Her bir damla gözlerimden kalbime aktı. Ve ben seni unutacağıma and içmiştim. Hıçkırıklarım boğdu nefes alamadım. Güneşe bakamadım. Karanlığımda hapsolmuştum. Kaldırıma bıraktım kendimi. Gözlerimi kırpmadım, dudaklarımı ısırmadım, başımı kaldırmadım. Kaç saat oturduğumu bilmiyorum. Kendime geldiğimde hava kararmış ama şarkı hala değişmemişti...
Durdum...
Yutkundum...
Kalktım...
Gözlerimi sildim...
Ve yürüdüm...
Sen gitmiştin ve bendeki sen o kaldırıma gömülmüştün...

[Sponsor Linkler]

[monolog]

Geçmişime asılı kalmış ıslak hatıralarım ara ara yoklar... Geceleri ansızın uyanıp o günlere dönerim... Anarım seni, ararım. O günleri anımsarım bir filmi başa sarıp izler gibi... Tanışmamız gelir aklıma. Senin benim farkıma varmayışın. Benimse sana baktığımda çok uzaklara gidişim. Ne demiştin o gün bana baktığın uyduruk kahve falında hatırlar mısın sevgilim? Hatırlamazsın ben ise unutamam. Her bir sözcüğünle yaşardım ben o zamanlar. Ne söylersen söyle, ne anlatırsan anlat yeter ki sen konuş bense dinleyeyim isterdim. Sigarayı içişin hala gözümün önünde sevgilim. Heyecanın, üzüntün, sinirin hepsi birer anı şimdi beynimde. Gelmeni beklerdim sevgilim senin haberin yoktu. Uzaktan gördüğüm an başlardı karıncaların karnımda gezmeleri... Nefes alamazdım sanki. Gelip benle hem konuşmanı hem konuşmamanı isterdim. Bir bakışın bile yanaklarımı kızartırken bana soru sorduğunda dilimin dolaşmasına sinir olurken engel olamazdım. 2 senede 6 sevgili tanıştırdın bana sevgilim. Hepsinin isimleri hala aklımda. Hiç vazgeçmedm ama ne seni sevmekten ne de izlemekten. Gülerdin bana bazen alay ederdin, o zamanlar kızardım; ama yine kendime. O günü hatırlıyor musun sevgilim? Sanmıyorum. Sevgilin vardı biliyordum ama tak etmişti. Oturdum masana. Çok iyi hatırlıyorum tavuk yiyordun. Şaşırdın. Gülümsedin. ''Hayırdır'' dedin. Yüzüne bakıp yanaklarım yanarken sana ''Seni seviyorum'' dedim. Sense gülümseyip biliyorum dedin. Kalktım masandan gözlerim ıslak, dudaklarımı ısırarak. Ve yine devam ettim seni uzaktan izlemelere... Ta ki o ana kadar...
_________________
*uç uç zaman...

[MetALgOds]

"bu dünya da en şanslı kişi gerçek aşkı bulandır"

from the Dracula by Bram Stoker
_________________
Yaratmak güç istencinin en kudretli belirtisidir.
Karanlık da ona yataklık eder !

http://www.felsefehayat.net/

[monolog]

[monolog]

Bir yaz günüydü sevgilim. Birden uyandım telefonuma baktım. Saati merak etmiştim sadece. Bir sms gördüm. Açtım. Sendendi sevgilim. Şaşırdım. Heyecanlandım. Okudum. Nasıl olduğumu soruyordun gecenin bir vakti. Aklına gelmiştim. Belkide aklına seni sevdiğim gelmişti. İyiyim yazabildim birde sen nasılsın. İyi olduğunu beni düşündüğünü yazmıştın. Şaşırdım. Sevindim. Dünya benimdi. Belki de bir kez olsun beni düşünüyordun. Yaz okulundan bahsettin sevgilim. Çok canının sıkıldığından yalnız olduğundan ve en sonda beni özlediğinden. Okudum defalarca seni özledim yazıyordu. Gelmemi istiyordun. Uçmayı istedim o an. İmkansızdı sen ve ben gibi. Yanında olabilmeme en az 1 ay vardı ve sen beni bekleyeceğini söyledin. O an bir şey oldu bana ve sana beni neyin anımsattımsattığını sordum. Bana merak ettiğini söyledin. Neyi soruma ise tenimin tadı ve kokusu diye cevap verdin. Okudum okudum. Defalarca okudum. Buruldum. Bu değildi istediğim. Sana kendinde olup omadığını sordum bana kafanın güzel ve dumanlı olduğunu söyledin. Yarın konuşuruz deyip msjlaşmayı kestim. Uyuyamadım ben o gece sevgilim. Heyecanla karışık bir burukluk vardı içimde. Ertesi gün bekledim sms gelmedi senden. Akşam ben attım geçiştirdin beni. Sustum... Birkaçgün daha bekleyip aradım seni. Telefonu açmadın. Gitmiştin hem de hiç gelmeden. Sonra bir sms geldi senden. Özür diliyordun benden kız arkadaşından ayrılmıştın boşluktaydın ve hem alkollü hem dumanlıydın. bu kadar bahane beni başından savmakiçin yeterliydi sana. Sustum sevgilim. Bir kaç damla aktı gözlerimden ben sustum.

Yaz bittip okul açılmıştı sevgilim. İlk günü Seni görmemeyi dileyerek gittim okula. Olmadı ama yine gördüm. Gördün beni sevgilim. Yanıma geldin oturdun. Ben konuşmuyordum sense gözlerime bakıyordun. Küsmüyüz dedin. Yoo diyebildim. Bana gelsene bir ara dedin. Kahve içeriz, kek yaparım sana kek yeriz. Baktım gözlerine sevgilim. Munzur bir bakış vardı orda. Peki diyebildim.
Ve sen gittin...

O sabah sana gelecektim sevgilim. Sıcaktı hava. İçimde hem bir heyecan hem bir sıkıntı vardı. Duş aldım. Kahvaltımı öylesine yapıp evden çıktım. Aklım karışıktı. Ve biz arkadaştık. Söz verdim kendime. Beni camda karşıladın sevgilim. Güldün. Gülümsedim. Gülümsettin. Kapıyı açtın gel dedin. Çay içtik. Kek yedik. Bana bilgisayarındaki kayıtlarını dinletmek istediğini söyledin. Odana geçtik sevgilim. Ben korkuyordum. Sense bilmiyordun. Dinledik kayıtları.... Sonra bana döndün seni düşünüp düşünmediğimi sordun . Gülümsedim kızardım ve arkadaşız dedim burularak. Elimi tuttun yanaklarıma dokundun. Peki dedin. Hiç şansımız olmaz mı ki dedin sevgilim burda kalsan belki dedin susturdum seni. Bu değildi istediğim. Sustun. Birkaç bir şey anlattın. Sonra sarıldın sevgilim. Çektim kendimi. Bana benim yanımda kendini rahatsız hissettiğini söyledin. Öyle ki bir şey yapıpta ben kırılırım diye korkarmışsın hep Ne garipti oysa senin ilgisizliğin beni hep kırmıştı. Sesimi çıkarmadım. Ağlamak istiyor ve kendimi zor tutuyordum.

Gitmek istedim ordan yok olmak. Seni görmemek duymamak istedim. Kalktım gidiyorum dedim. Baktın bana dur dedin. Sana bir şey versem saklar mısın dedin. Gülümsedim. Bilirdim her geldiğimde bana pena verirdin. Kasanın üstündeki penalarına ilişti gözüm. Renk Renk. Bir an önce pena seçmek ve ordan gitmek istiyordum. Lacivert penayı isteyecektim sevgilim. Tamam dedim sana. Ve sen bir anda dudaklarıma yapıştın. Tüm tablo yok oldu o anda. camdan tablonun kırıklarını hissettim. Sesi duydum. İttim seni. Çantamı aldığımı seninse arkamdan dur gitme dediğini anımsıyorum. Kendime geldiğimde otobüste boş yer varken ayakta dikildiğimi farkettim. Bağcuklarımı bile bağlamamıştım. Evinden nasıl çıktığımı otobüs durağına 200 metre kadar nasıl yürüdüğümü bilmiyorum sevgilim.

O an orda bittin sevgilim....
Başlamadan...

[metabolic]

başlamadan bitmesi de birşeydir sonuçta.. yazında iyi. yaşadığını anlatmışsın ve birde gerçek aşkı bulmuşsun snaırım )
_________________
bin schon zu alt und zähl sie doch
kein Engel kommt um euch zu rächen
Heimlich werd ich auferstehen
Gott weiß ich will kein Engel sein

[monolog]

gerçek aşk yoktur:) gerçek diye birşey yoktur. ve henüz bitmedi:)
_________________
*uç uç zaman...

[Ausnahmetalent]

gerçek vardır. gerçek aşk'ta vardır.herseye rağmen.

[metabolic]

[monolog]

sen gerçek misin? gerçeğin tanımı nedir? tanımlar mısın(ız)
_________________
*uç uç zaman...

[fallfromgrace]

Duyu organları vasıtasıyla beyne iletilen elektrik sinyallerinin orada görüntü, ses, koku vb şekillerde anlamlanmasından ibarettir gerçeklik, fiziksel ve biyolojik olarak. Bu bizi ister istemez şu sonuca götürür; doğru noktalara gönderilen doğru uyaranlarla alternatif bir gerçeklik yaratılabilir. Ve bu da bizi şu soruya götürür; bir şizofrenin gerçekliğiyle normal(!) bir insanın gerçekliği arasında ne fark vardır? Hangisininki daha gerçektir? (Ayrıca bkz. Schizos (Are Never Alone) .p )

Bu noktada sizleri "o halde algılayan ben neyim (buraya dikkat "kimim" değil "neyim")?" sorusuyla başbaşa bırakıyorum. Hadi baş baş
_________________
-Abi şimdi buraya illa ciddi şeyler mi yazmak lazım?Hebele hübele yazsak?
-Lan manyak mısın?! Romantik ol olm azcık. Biraz da karamsar takıl. Şimdi bu moda
-Hmmm tamam

"Gözlerin ıslanmış kadınım. Yağmur mu yağıyor yoksa?" Oldu mu

-Aferin
-Ehe

[monolog]

:)nezaketiniz için teşekkür ederim:)
_________________
*uç uç zaman...

[monolog]

O andan sonra sevgilim daha az izlemeye başladım seni. Daha az bakmaya, daha az görmeye... Daha az hissetmeye... Bir yerlerde bitmiştin... Yaşama geri döndüm sevgilim. O andan itibaren tüm büyün değişti. Sokaktaki herhangi biri oldun benim için. Gelip geçen... Sonra sevgilim günler günleri kovaladı hayatıma başkası girdi. Senin o tatlı aptallığını özletecek kadar, keşke hep onu sevipte izleseydim uzaktan deseydim diyecek kadar beni üzen, acıtan biri.... Ve biz sevgilim artık herhangi iki arkadaştık, şimdilerde birbirimize hayatımızdaki kişilerden yakınacak kadar....
_________________
*uç uç zaman...

[fallfromgrace]

[monolog]

hoşbuldum diyelim:)
_________________
*uç uç zaman...

[monolog]

Arkadaşım... Hayranlık duyduğum olmayan sevgilim, hikayen burada bitti şimdilik....
_________________
*uç uç zaman...

[metabolic]

Yüzüm layık değil sanki tebessüme, bu kadar gözyaşıyla yıkandıktan sonra. Notaları çalınmış sözlerim suskun şarkılara gebe. Varın Üsküdar’a selam söyleyin Aziz Mahmuda. Belki bende gelirim, IV. Murad gibi tebdil-i kıyafetle; kapıdan sultan şanıyla kovulmamak için. Çok muhtacım ağzından bal akan sözlere...
_________________
bin schon zu alt und zähl sie doch
kein Engel kommt um euch zu rächen
Heimlich werd ich auferstehen
Gott weiß ich will kein Engel sein

[monolog]

[monolog]

Sen hayatıma pat diye girdin. Ben hayalkırıklığım ile hala boğuşurken. Bir başkasını izlemeyi henüz bırakmışken. Tam da yalnızken... Kendimle uğraşırken. Sevmemiştim seni ilk başlarda. Küstahtın, kendini beğenmiş ve ukalaydın. Küçümser tavırların vardı çevreye karşı. Dünya bir senin etrafında dönüyor sanardın. Beni deli ederdin. Seninle sadece seni azarlamak terslemek için konuşmak ister ama sana laf yetiştiremezdim. Çıldırırdım... Ve sen bunu bilirdin üstüme gelir beni deli ederdin. Yazışmalarından sinir olmuştum sana.

O gün oraya seninle değil arkadaşımın sevgilisi ile tanışmaya gelmiştim. Senin olacağını bilsem asla gelmezdim. O kadar tiksiniyordum senden. Otobüsten indiğimi ve sizin beni karşıladığınızı anımsıyorum şimdi. Seni görünce yüzümü nasılda ekşitmiştim. Farkedip söylemiştin hemen. Parmak uçlarım ile sadece tokalaşmıştım seninle bu gücüne gitmişti. Ne de olsa sen hayır denilemeyecek ulu bir varlıktın kendince. Hiç konuşmadım ilk birkaç saat. Ortam gergindi. Sonra nasıl olduysa hayatından bahsettin. Babandan annenden ailenden hiç hazmedemediğin kayıplarından. Yalanlarından her kızı etkilemek için anlattıklarını anlattın. Dinledim dinledim. Acıdım belki biraz. Oyununu iyi oynuyor kendini iyi pazarlıyordun.

O günün sonunda arkadaşımın oyununa gelip hiç tanımadığım bir evde ilk kez kaldım. Seninle aynı odada karşılıklı çekyatlarda. Bütün gece uyumadık. Ben korkuyordum sense bununla eğleniyordun. O gece hiç ummadığım bir şekilde konuştum senle. Kendime şaşırarak. Nasılda öksürüyordun sigara içmediğin halde. Benim midem ağrıyordu yine her zamanki gibi. İçmiştik ve bana yine dokunmuştu. Bana limon sıkmayı teklif ettin. Şaşırdım. Sen ki yüce varlık bana kalkıp normal insanlar gibi gecenin bir vakti limon sıkacaktın. İstemedim. İnat bu ya. Sana ihtiyacım yoktu. Geçer dedim.

Anladın. Alay ettin. Küçümsedin. Sebep öpüşmemiş oluşumdu. Komikti bu sana göre. Koca kızdım... Sana göre...

Sabah kadar konuştuğumuzu hatırlıyorum. Uykum vardı ama gözlerimi kapadığım an karşıdan yastık fırlatıodun arkamı döndüğümde ise yanıma geleceğinle beni tehdit ediyordun ve benim bundan korkmam seni eğlendiriyordu...

O gece senin için geçirdiğim ilk uykusuz gecemdi...

[metabolic]

bi fısıltı..
_________________
bin schon zu alt und zähl sie doch
kein Engel kommt um euch zu rächen
Heimlich werd ich auferstehen
Gott weiß ich will kein Engel sein