Giriş
veya
Kayıt Ol
::
Ana Sayfa
::
Hesabınız
::
Forumlar
::
Haberler
::
Kritik
::
Fotoğraf Galerisi
::
Hosting
::
Köşe Yazıları
::
Menü
Site
Ana Sayfa
Forum
Haber Gönder
Haber Arşivi
Etkinlik Takvimi
Site Kadrosu
Extra
Hosting
En İyi 10
İnteraktif
Demo & Mp3 Arşivi
Video İzleme
Fotoğraf Galerisi
Destek
Destekleyenler
Linkekle
Bizi Öner!
İçerik
.
Yerli Gruplar
.
Yabancı Gruplar
.
Biyografiler
.
Albümler
.
Albüm Kritikleri
.
Röportajlar
.
Köşe Yazıları
.
Köşe Yazıları Arşiv
.
Dergiler
.
Etkinlikler
·
Gitar & TAB
Albüm Kritikleri
·
KORN - The path of totality
·
Hypocrisy-A Taste of Extreme Divinity (2009)
·
Cyntia - Endless World (2012)
·
Tiamat - The Scarred People
·
Moonspell Alpha Noir-Omega White.
·
Ghost - Opus Eponymous
·
Testament - Dark Roots of Earth
·
Lamb of God - Resolution
·
Volbeat Live From Beyond Hell/Above Heaven
·
Pentagram - MMXII
Kısa Haberler
[
Haber Arşivi
]
Son 10 Haber
·
100 Metal Sunar: GAEREA
[ 0 yorum - 759 okuma ]
·
Dark Tranquillity Türkiye Turnesi 2021
[ 0 yorum - 3067 okuma ]
·
SECURIS yeni Albümünü yayınladı.
[ 0 yorum - 5717 okuma ]
·
OPETH 22 Mart 2015′te İstanbul'da, 23 Mart'ta ise Ankara'da
[ 0 yorum - 13850 okuma ]
·
Blind Guardian Istanbul konseri 14 Mayıs 2015
[ 0 yorum - 14393 okuma ]
·
Blind Guardian 8 yıl aradan sonra yeniden Ankara’da
[ 0 yorum - 13724 okuma ]
·
DYING FETUS 11 HAZİRAN 2015 İstanbul'da
[ 0 yorum - 15233 okuma ]
·
Kurt Cobain belgeselinden ilk fragman geldi
[ 0 yorum - 15283 okuma ]
·
Takıntı - Buhran klibi yayınlandı!
[ 0 yorum - 16401 okuma ]
·
Wayne Static 48 yaşında hayatını kaybetti
[ 0 yorum - 17359 okuma ]
[
Devamı Haberler Bölümünde
]
Fotoğraf Galerisi
B Noktası
B Noktası
B Noktası
Heretic Soul @ Waldb ...
Heretic Soul
Heretic Soul
Heretic Soul @ Rock ...
Anoreksi Promo 2011
Anoreksi Promo 2011
Anoreksi Promo 2011
[ Fotoğraf Galerisi ]
Rastgele Biyografi
Iron Head
MetalTR Arama
Üyelik
Üye Olun
Kayıp Şifre
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodunu Girin:
Üyelik:
Bugün:
0
Dün:
0
Bekleyen Üyelik(ler):
3
Toplam Üye:
42,762
En Son Üye:
electric_wizard
Şu An Bağlı:
Misafir(ler):
354
Üye(ler):
0
Toplam:
354
Forumlardan
SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Can Sıkıntısı Giderici!
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun
Giriş
Günlükler
Günlük Kontrol Paneli
Günlüğüm
gölgelerimin parıltıları
Sayfa
Önceki
1
,
2
,
3
metaltr.net Forum Ana Sayfası
->
Karalamalar
Önceki başlık
::
Sonraki başlık
Yazar
Mesaj
Taniquetil
Epitaph
Kayıt: Mar 25, 2007
Mesajlar: 2874
Tarih: Prş Şub 28, 2008 9:27 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#41
Tüm gece izledim duvarı, tüm gece nefesimden çıkan hırıltı sesleriyle kovaladım ölümü..
Bakınırken betona toprağı hissettim tenimde, yağmur kokusu, börtü böcek sevdası.. Hayat çekti kendini benden, söyle bakalım;
Ellerin olmadan nasıl tutunabilirim kendime?
Nasıl tutabilirim aklımı kendimde?
Batan güneşin saçağı sanırken, nasıl olurum gölgensiz?
Yağmur tanelerinde hayat damlası diye dolanırken, nasıl olurum bulutsuz?
Nasıl susturabildin "hayat çığlıkları"mı?
Yarının özlemiyle uyanırken nasıl bugünümü düşünmekle çaldın benden?
Doyamazken insanlara nasıl aç bıraktın geceye?
Üzülmüyorum yolculuk yapacağıma, çektiğim yolculuk sancısı canımı yakan. Yoran şey beni beklemek, günden güne erimek. Sana muhtaçken hayat! Nasıl kum saatimden çaldın kum taneciklerimi?
_________________
MAKE A CHANGE... KILL YOURSELF!
Başa dön
Sponsor Linkler
Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari
Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz !
:
#
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Cmt Mar 15, 2008 11:37 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#42
Sessizliğin sesinin istediği kadar çıkması durumuna sabitlenmiş, sığ bir kaç yaşam yaklaşır ellerime, önce ürkek, sonra telaşlı tanımaya çalışırım, kimlerin huzursuzlukları bunlar diye... Bilgeç periler kulaklarımda,içtenliğinden şüphe duyduğum fısıltılarıyla...
Ben! Bu ülkenin evladı. Ben yüzü gözü utanç yanığı bitkin ve yorgun, bir insan kıyımları gözleriyle görür de nasıl dayanır... Bir insanın babasının öksürüklerinde gizliyse geçmiş, onu nasıl sorgulamaz... Nasıl içtenliğine küfretmez yaşamın?.. Ben, bu ülkenin tek tipleşen insanlarının farklı olduğum için dışlanmış kişisi...
Bir eli olağan üstülüklerde, bir eli olmuş olanların vahşetinde, gözlerini sımsıkı yummuş, korkmuş, gözyaşları yeni merhem olmuş sızlayan ruhuna...
Ben! İçinde bulunduğu durumda, saygıyla maskesini çıkartıp acizce nemlendiren gözlerini, öylesine kirli, bir o kadar saf...
Ben! İnsan neslinin soyundan... Tanıdın mı küçük dostum? Bakma bana gözleri mahmur, kediliğini bil...kendimden vazgeçerim... lütfen... bakma öyle... oysa bazıları pişmanlıklarımı küçük heybesine koymadan önce...çok önce başladı destan... denizin dalgaya emri gibi sürüyordu yaşam, bütün olağanlığını sergiliyordu yeryüzü için. Sonra bizim atalarımız topraklara adım atar, taptıkları kibele gibi topraklara bereket kokan tarlalara, işin özeti
zamanın orta yerine.
Hani demiş ya Nişapur'lu Ömer: "Zamanın iki yüzü vardır; birini güneşin hareketleri, diğerini tutkular belirler." diye... tutkularının esiri, güdülerinin parıltısının peşinden koşan yaratıklar olmuşuz, uzun süre sonra zamanı durdurmak için çalışmışız. Çünkü tutkularımız küçük dostlarımıza zarar vermiş (senin gibi), kibeleyi doğurganlığından alıp, fakir hizmetçi kılığına sokmuş, ayaklar altına atmış... Tutkularımız birbirimize hançerlerle,
birbirimize hiçliğin o dayanılmaz soğuk cazibesiyle yaklaşmamıza neden olmuş... Tutkularımız birimlerimize karışmış,hırslamış toprağı, katliama esir etmiş doğayı, bir de böbürlenmişiz; "İnsan düşünebilen tek varlık!" düşünmese miydik,
daha mı iyi olurdu dersin? Kiminle konuşuyorum! Anca miyavlarsın öyle... Al mamanı da aç kalma.. zira dünya aç, dünya susuz, dünya kirli şu an, bir de sen benzeme ona.
Hırsız gönlümün yeni günden çaldığı bebek ağlaması kadar masum olsun geleceğin ufaklık... zira benim soyum tükenecek
yakında çocuklarına anlatırsın kendi dilinde; herşeyi görerek yiten biri vardı diye... belki de... dilim varmıyor söylemeye... Pişmanlığım elimi kolumu bağlıyor durduruyor, susturuyor beni... olamaz, yok olamaz bizim yüzümüzden... anlıyorsun değil mi beni? Türdeşlerimden daha çok anladığın kesin... Suyumu paylaşmak isterdim ufaklık ama sorumsuzluk işte, unutmuşum... beklemek gerekecek bi kaç gün...
Başa dön
AurorA
Forum Ablası
Kayıt: Sep 13, 2005
Mesajlar: 6656
Nerden: Nowhere
Tarih: Cmt Mar 15, 2008 11:44 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#43
MeTiS demiş ki:
Tutkularımız birimlerimize karışmış,hırslamış toprağı, katliama esir etmiş doğayı, bir de böbürlenmişiz; "İnsan düşünebilen tek varlık!" düşünmese miydik, daha mı iyi olurdu dersin?
Ne denilebilir ki... Muhteşemsin...
_________________
Ben de insanım lan!
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Cmt Mar 15, 2008 11:47 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#44
çok sevindirici hoşunuza gitmesi teşekkürler=)
_________________
[color=violet]sevdalamasına bölünmüş ayrılıklar özledin mi sen hiç... it gibi titredin mi yarı kırık sokak lambasının altında yada denize bakıp beni düşünürken ürperdin mi? hayır mı? sen beni anlayamassın işte tam da bu yüzden [/color:bffa2c2aa
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Sal Mar 18, 2008 9:51 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#45
"ve yırtılmış bir tül gibi savrulup duruyor zaman”
Kayıpları çekmecelere kaldırmış, geçmişe teslim olmuş, sonrakileri acı gerçeklerden kışkışlamış…
Ağaçların yapraklarının ucundan ağladığını görüyorum, histeri krizleri içerisinde yüzen dünyaya bakmaktalar. Bileylenmiş hiçliğini yırtıyor son sözcükler, son haykırışlar duyar yoksunu olmayan… yapraklar şarkı söylemekten ziyade geleceğe ilişkin düşüncelerini söylüyor artık, susturulmuş bir coğrafyanın ağaçlarını susturamadılar bir türlü … nedense basit; bitmeyen çıkar ilişkileri… kuruyup düşerken her yeşil ağaç parçası son kez çığlık atıyor…
Bir avuç kumla oynuyor derisi bahtının rengi çocuk, başka oyuncağı olmadığından. Dünden kalma cinayetlerin katil zanlıları kovalamakta bu ufaklığı… ninniler mırıldanarak yaklaşmakta sulu boyayla siyaha boyanmış sarmaşıkları korkunç sonların… yavaşça ele geçiriyor… kaosun arasından görür gibi oluyorum, gözlerim acıyor
Saatin tik tak larına soruyorum sonsuzluğa ulaşmanın yolunu… tek ve net bir cevap aldığım “sonsuzluğun parçasısın sen ve senin parçaların” sonsuz çarpı sonsuz diye kavga edesim geliyor huysuz, hala çocuk olan tavrımla… ve tekrar sanrılar... küller… yakılmışlığın genizimde sızıldamaları… döngü deviniyor…
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Çrş Mar 19, 2008 10:20 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#46
-gece köreltmiş gözlerini-
"çok mecaz aşklar yaşadım ben! "
mecazlarından anlamlarına bakamadı gözlerim…
ruhumun derinlerinde,
çatlaklarımın dibinde
çukurlaşmış gözbebeğimde,
benim evrenimde isimler kazınmış.
kimileri çok fazla iz bırakmış uçurumlarımda
Kimileri yitip gitmek üzere;
silikliğinden okuyamasın ne demeye çalışmakta
dostu da düşmanı da kıskandı
duru berrak akmakta olan,
debisine anlamlar yüklediğim,
parlaklığı değişken nehri.
Mecazlıktan çıkmış yedi renk duygu
şehrin üzerinde parladığında
gece çoktan örtmüştü gök kubbenin altındakileri
ürpertmişti rüzgarıyla
göremedi kimse mecazlarından
duygu selini başlarına yağmakta olan
sonra anlattığına göre vaknüvistlerin
gece bu yüzden köreltmiş gözlerini
olmayan bebeklerimin
bu yüzden hep güneşi istemişler
görsün diye köreltilmişlikleri
bileylenmiş bir keskinlikte
tekrar yağana kadar gecenin üzerine
_________________
[color=violet]sevdalamasına bölünmüş ayrılıklar özledin mi sen hiç... it gibi titredin mi yarı kırık sokak lambasının altında yada denize bakıp beni düşünürken ürperdin mi? hayır mı? sen beni anlayamassın işte tam da bu yüzden [/color:bffa2c2aa
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Pzr May 11, 2008 8:15 pm
Mesaj konusu: uzun zaman olmuştu karalamayalı buraya
Mesaj:
#47
Kilisenin çanı son çığlığını atarken birleşti dudakları çatlamışlıklarından. Titrekti yazısı göktengrinin. Griydi san Ki gün. Kızın çantasının içerisinde; düşleriyle birlikte yalnızlık sonrası hüznünün buğulanmış demi boğuşuyordu delice bir cüce neşe ile. Bu çok açık görünüyordu. Bıraksan, dünyayı güneş misali sonsuzluğun her noktasında barındıracak- yalnızca kahrolası hapsoluşuna küskün- ucundan zedelenmiş sokak lambasının ışığında. Gökkuşağı renkleri bırakırdı gözlerine her başka zamanlı başka çatlak tamiri... Gidişini izlemek gibi aslında, hüznün rengi gri. Anlamıştı bunu göktengri ve yağmur ağladı kahküllerine kızın.
-----
Evinde... Kül rengi perdelerinin arasında, solgunluğunu kusmakta çöp poşetinin ortasına... Sonra doğrulmakta yorgun bedeni... Derin soluk alıp verişleri. Ne yaz, ne güz, ne kış, düpedüz farklı bir zamanda, farklı bir mevsiminde takviminin. Eline köpüklü kahvesini alıp, köpüksüz yaşamı seyretmek istedi. Öylesine yorgundu ki, hem göktengri ağlamış hem de onu ağlatmıştı...
Aslında hep böyle devam etmişti bu ama her defasında bir umut filizlenmişti avuçlarında ve her defasında tahtadan evler yapmak için birileri- kereste yapılmasa da- kesmişti filizleri henüz fidanken. Uyudu... Son uykusu olmasını dileyerek, düşlerinde kendini yemedi ama, düşleri başkaydı. Çantasından havalanıp beyaz kanatlı kelebek misali konmuştu düşleri usuna. Yine sabahın oluşunu farklı yerlerde, farklı izlediler “o”nunla. Sonra, kızın gözleri dalıp gitti önceden almış olduğu müzik kutusuna ve sabaha kadar bir balerin edasıyla süzüldü notalar etrafında.
Sabahlar sabahları kovalarken… Dolambaçlı şoseden siyah atın terki sesi... Neredeydi? Hangi zamandaydı bedeni? Nereye aitti? Yüz yıl öncesi gibi geldi ona dışarısı. Yüz yıl öncesinde var mıydı “o”ndan bir tane daha. Çiftler mi yıllar insanları? Aslında saçmaydı, kız da cevabını biliyordu zaten. Siyah kadife elbisesini geçirdi ipek bluzunun üstüne ve fırladı kaldırımlara. <<hani şu küskün olan şoseye...>> Bir deniz kenarı bulup sekmekti amacı ya da bir taş bulup seksek çizmek, mahallenin çocuklarına dadılık etmek. İyot kokusu geldi burnuna san Ki; gitti denizin kıyısına deniz içindeki anaforları çekmez gibi görünüyordu... Ama yine griye boyadı etrafını göktengri.
----
Uyandı sonra... Yasemin kokusu burnunda içeriden “o”nun sesi? Bu da nesi? Hangisi rüya, hangisi bu dünya ve hangi zaman içimizde olan ve bizim içerisinde bulunduğumuz?
Sıcacık kollarına kimsesizliğini bırakıp tekrar onu almanın tekrar filizleri getireceğini bile bile tekrar başladı bu bitmeyen hikâyeye…
Başa dön
el-kafirun
Kafir Kitabesi
Kayıt: Apr 08, 2008
Mesajlar: 721
Nerden: Ankara
Tarih: Pzr May 11, 2008 8:24 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#48
kişi tasvirleri ve doğa tasvirleri kafamı allak bullak etti ne denilebilir ki?etkileyici ve alıp götürücü.kaybolunabilir.
_________________
Ey!.. Ademoğlu..
Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.
Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz.
Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
Sizin dininiz size, benim dinim banadır...
Başa dön
MetALgOds
Köşe Yazarı
Kayıt: Apr 18, 2005
Mesajlar: 782
Nerden: "Kisaroyim"
Tarih: Prş May 15, 2008 1:15 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#49
evet bence de el-kafirun'un dediği gibi tasvirler harika ve burda sanki; dibimizde olup bitiyor.....
güzel şeyler bence...
_________________
Yaratmak güç istencinin en kudretli belirtisidir.
Karanlık da ona yataklık eder !
http://www.felsefehayat.net/
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Sal May 20, 2008 12:35 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#50
teşekkürler ikinize de ...
_________________
[color=violet]sevdalamasına bölünmüş ayrılıklar özledin mi sen hiç... it gibi titredin mi yarı kırık sokak lambasının altında yada denize bakıp beni düşünürken ürperdin mi? hayır mı? sen beni anlayamassın işte tam da bu yüzden [/color:bffa2c2aa
Başa dön
cof_death
Zehir Hafiye
Kayıt: May 17, 2008
Mesajlar: 402
Nerden: Eskişehir
Tarih: Sal May 20, 2008 1:15 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#51
bravo ya helal olsun sana.yaşadıklarını dökebilmişsin sözlere bu çok zor birşey.
_________________
La Historia Me Absolvera-F.Castro
Başa dön
MeTiS
Sebil-i Sübyan
Kayıt: Oct 28, 2007
Mesajlar: 75
Nerden: faraway
Tarih: Sal Hzr 17, 2008 10:40 pm
Mesaj konusu:
Mesaj:
#52
çok teşekkürler
eş zamanlı ağlardı bakışlarımız
buluşma anından uzak
eş zamanlı buluşurdu
ağlamaktan bitap
aynı edepsiz göz kırpış
seher yelinde duyumsadığımız
prangalara vurulmuş hislerimiz
aynı isyankar tavırla şakırdatırdı zincirlerini
rüzgarla silinirdi ayaklarının altından gece
salıncak misali gidip gelirken hissedemediklerim
aksındı sus parçası parıldayarak
aksındı ne olurdu
salıncağın zincirlerinden
prangalarının zincirlerine hislerimin
yalınayak betona bastı küçüklüğüm
terli terli su içti ellerinden zamanın
eş zamanlılık zincir oldu sonra
zincirler umudumu boğdu
zamanı eşlememeye karar vermiş an
öksürük fırtınası yaratır
güneş tutulur
kararmış gece misali gündüz yırtılır
Başa dön
deathalive
Geçerken Uğrayan
Kayıt: Dec 20, 2007
Mesajlar: 40
Tarih: Cmt Eyl 27, 2008 10:24 pm
Mesaj konusu: Re: gölgelerimin parıltıları
Mesaj:
#53
kızın hep acı çekti anne
senden hep gizledi
bir gün gizemlerinin arasında yitecek
bir gün hiçleşecek kızın
buharlaşırcasına ...
yağmur olup yağacak kırgılarının şehirlerine
özlem koklayacak yağmurdan insancıklar
yaşam koklayacak
acı bir tad alacak dilleri
burunları nem koklayacak hüzünlerimden[/quote]
burada kendimden bişiler buldum..güzel olmşş..ellerine sağlık..
Başa dön
Mesajları göster:
Hepsi
1 Günlük
7 Günlük
2 Haftalık
1 Aylık
3 Aylık
6 Aylık
1 Yıllık
eskiden-yeniye
yeniden-eskiye
metaltr.net Forum Ana Sayfası
->
Karalamalar
Tüm saatler GMT +1 Saat
Sayfa
Önceki
1
,
2
,
3
3
. sayfa (Toplam
3
sayfa)
Forum Seçin:
Bir Forum Seçin
Müzik/Genel
----------------
Metal Genel
Rock Genel
Yerli Gruplar
Yabancı Gruplar
-- Şarkı Sözleri
Türk Rock
Dış Sesler
Konser & Etkinlikler
Albüm Haberleri
Dergi Paylaşım Platformu
Müzik Market
----------------
Eleman Arıyorum!
Müzik Aletleri
Gitar / Tab
Stüdyo Prova Kayıt
Alım / Satım
Serbest ALAN
----------------
Güncel Haberler
Geyik
SERBEST KURSU
Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji
Edebiyat
Karalamalar
Film Dizi Sinema Kültür Sanat
Internet / Bilgisayar / Teknoloji / Oyun / ..
-- Radyolar
Logmania
Komik / İlginç Resim / Video
Mekan
----------------
Mekanlar / Pasajlar
-- Cafe/Barlar
-- Tattoo ( Dövme ) & Piercing
Üniversiteler
MetalTR.NET
----------------
MetalTR.Net Hakkinda
Bu forumda yeni konular
açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap
veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı
değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı
silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy
kullanamazsınız
Powered by
phpBB
© 2001, 2002 phpBB Group
Türkçe Çeviri : Onur Turgay & Erdem Çorapçıoğlu
phpBB template by
Spectre
:: Ported for PHP-Nuke by
nukemods.com