Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK !  
  Giriş veya Kayıt Ol
::  Ana Sayfa  ::  Hesabınız  ::  Forumlar  ::  Haberler  ::  Kritik  ::  Fotoğraf Galerisi  ::  Hosting  ::  Köşe Yazıları  ::
Menü
 Site
tree-T.gif Ana Sayfa
 Forum
 Haber Gönder
 Haber Arşivi
tree-T.gif Etkinlik Takvimi
tree-T.gif Site Kadrosu
 Extra
 Hosting
 En İyi 10
 İnteraktif
petitrond.gif Demo & Mp3 Arşivi
petitrond.gif Video İzleme
petitrond.gif Fotoğraf Galerisi
 Destek
 Destekleyenler
 Linkekle
 Bizi Öner!
 
İçerik
. Yerli Gruplar
. Yabancı Gruplar
. Biyografiler
. Albümler
. Albüm Kritikleri
. Röportajlar
. Köşe Yazıları
. Köşe Yazıları Arşiv
. Dergiler
. Etkinlikler
· Gitar & TAB
 
Albüm Kritikleri
· KORN - The path of totality
· Hypocrisy-A Taste of Extreme Divinity (2009)
· Cyntia - Endless World (2012)
· Tiamat - The Scarred People
· Moonspell Alpha Noir-Omega White.
· Ghost - Opus Eponymous
· Testament - Dark Roots of Earth
· Lamb of God - Resolution
· Volbeat Live From Beyond Hell/Above Heaven
· Pentagram - MMXII
 
Kısa Haberler

[ Haber Arşivi ]
 
Son 10 Haber
· 100 Metal Sunar: GAEREA
[ 0 yorum - 956 okuma ]
· Dark Tranquillity Türkiye Turnesi 2021
[ 0 yorum - 3257 okuma ]
· SECURIS yeni Albümünü yayınladı.
[ 0 yorum - 5923 okuma ]
· OPETH 22 Mart 2015′te İstanbul'da, 23 Mart'ta ise Ankara'da
[ 0 yorum - 14059 okuma ]
· Blind Guardian Istanbul konseri 14 Mayıs 2015
[ 0 yorum - 14589 okuma ]
· Blind Guardian 8 yıl aradan sonra yeniden Ankara’da
[ 0 yorum - 13923 okuma ]
· DYING FETUS 11 HAZİRAN 2015 İstanbul'da
[ 0 yorum - 15432 okuma ]
· Kurt Cobain belgeselinden ilk fragman geldi
[ 0 yorum - 15495 okuma ]
· Takıntı - Buhran klibi yayınlandı!
[ 0 yorum - 16608 okuma ]
· Wayne Static 48 yaşında hayatını kaybetti
[ 0 yorum - 17575 okuma ]

[ Devamı Haberler Bölümünde ]
 
Fotoğraf Galerisi

B Noktası



B Noktası



B Noktası



Heretic Soul @ Waldb ...



Heretic Soul



Heretic Soul



Heretic Soul @ Rock ...



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011



Anoreksi Promo 2011


[ Fotoğraf Galerisi ]
 
Rastgele Biyografi


Apoplexy
 
MetalTR Arama
 
Üyelik
 
Üye Olun
Kayıp Şifre

Güvenlik Kodu: Güvenlik Kodu
Güvenlik Kodunu Girin:
 
Üyelik:
Bugün: 0
Dün: 0
Bekleyen Üyelik(ler): 4
Toplam Üye: 42,762
En Son Üye: electric_wizard

Şu An Bağlı:
Misafir(ler): 281
Üye(ler): 0
Toplam: 281
 
Forumlardan
Last 10 Forum Messages

eskiler bi bakın la ?
Son mesaj atan; ImpLosioN

Şu anda ne dinliyorsunuz?
Son mesaj atan; ImpLosioN

MetalTR Discord kanalı bekleriz
Son mesaj atan; Belorin

Metal dinleyici kitlesi
Son mesaj atan; Belorin

Kiramen Katib-in (Ankara)
Son mesaj atan; SMITD

Ona On Cafe
Son mesaj atan; SMITD

Kurbağa Teorisi
Son mesaj atan; elvistuna

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

Rotting Christ 10 Aralık 2023'te İstanbul'da!
Son mesaj atan; KopuK

1 mart 2024 Cradle of Filth istanbul konseri
Son mesaj atan; KopuK


[ Metal TR.NET - Yerli Gruplarina Sahip CIK ! ]
 
Köşe Yazıları
 
metaltr.net :: Başlığı Görüntüle - Dincilerden, Evrim'e 200 Yıl Gecikmiş Özür
 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları Üye ListesiCan Sıkıntısı Giderici!   
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun     GirişGiriş 
GünlüklerGünlükler    Günlük Kontrol PaneliGünlük Kontrol Paneli    GünlüğümGünlüğüm

Dincilerden, Evrim'e 200 Yıl Gecikmiş Özür
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Theideabender
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: May 06, 2009
Mesajlar: 19


MesajTarih: Pts Hzr 29, 2009 4:39 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #21   

Skullchukka demiş ki:
Yok hayır ben beynin gelişmesine evrim demek istemedim. Öyle anlaşılmış sanırım.

Şöyle bir şey var, evrim var ya da yok diyelim, hani önceden bir şeyde anlaşmış gibi olmamak için.

Söz konusu evrim, tek hücreliler > küçük memeliler > vs. kaç yılda olmuştur bilir misiniz? On milyonlarca yıl sonucunda.
dinozor çağı bir kaç döneme ayrılır bunlar sırasıyla
Triasik
Jurasik ve
Kretasik'dir. (isimler konusunda yazım yanlışım olabilir)


Triasik (trias da denilir) yaklaşık 250 milyon yıl önce ortaya çıkan ve 50milyon yıl kadar süren bir çağdır.
Jura ondan sonra gelir, o da 60 milyon yıl kadar sürmüştür.
Kretase dönemi ise son dönemdir, bu yaklaşık olarak 85 milyon yıl sürmüştür.

Bütün bu üç büyük dönem arasındaki en büyük fark, iklim ve coğrafi değişimlerdir. Bu dönemlerden kalan dinozor fosilleri incelendiğinde, bir çok türün başka diğer türlerden geldiğini gösteren sayısız kanıt bulunmaktadır.

Örnek olarak Kretase döneminde ilk çiçekler ve meyveler çıkmıştır, iklim değişimlerinden dolayı yabani otların sayısı azalmıştır. O zamana kadar yabani bitkileri yiyen pek çok otobur, besin değeri daha yüksek olan meyve ve çiçeklere yönelmiştir.

Yemek alışkanlığı değişen otoburlar, değişen menüleri için midelerinde çeşitli organlarının kullanışını zaman içinde değiştirmiştir. Uzun ağaçlara uzanabilmek için boyları 2 kata kadar uzamıştır.

Bütün bu dediklerimi kanıt olarak fosillere baktığında çok rahat görebilirsin.



Bütün bu "değişim" yaklaşık 20 milyon yıl bir süreçten sonra olmuştur, ve değişmeye de devam etmiştir.
Dikkatini çekerim, 20 milyon yıl.

Şimdi Neandarthellere bakalım. İlk Neandarthel örneği günümüzden 200.000 yıl önceye dayanır. Söz konusu bir evrim varsa, daha önce gözle görülür farklar yaratması 20 milyon yıl sürdüyse, insanlar üzerinde gözle görülen bir farkın 200.000 yıl içinde olması beklenmesi mantıklı kabul edilemez.

Kaldı ki değişim buna rağmen olmuştur, ilk insanımsıların vücutları aşırı soğuktan korunmak amacıyla neredeyse kalınlığı bir kürk kadar olacak kıllarla kaplıydı. Zaman geçtikçe alet kullanıp kendilerini koruyacak şeyler yaptıkça, bu tüyler dökülmeye başladı.

Tüy diyip geçmeyin. Yeni doğan bir bebeğin daha az tüylü olarak gelişmesi için son derece karmaşık hormonlar devreye girer. Bu yüzden rahatlıkla diyebiliriz ki, insanlar 200.000 yıl içerisinde değişime uğramıştır, bunun kanıtları vardır, ben bu konuda uzman olmadığım halde kendi bilgi birikimimle bu kadarını yazabiliyorsam, siz bir araştırın bakalım neler bulacaksınız.


biyolojik olarak evrim olmuştur ya da olmamıştır ben bunu bilmiyorum diye belirttim zaten...fakat evrimcilerin iddia ettiği gittikçe daha iyiye gidiyoruz, daha akıllıya, daha gelişmişe, daha ileriye iddiası yalandır...benim itirazım bu....çok hücreli canlılar tek hücrelilerden daha gelişmiş olabilir doğrudur...

tamamda insan söz konusu olduğunda ne kadar gelişirse gelişsin eylemlerinde hiç bir değişiklik yok...hani evrimciler diyor ya arılardaki iş bölümü vs vs gelişimin ürünüdür...insanlardaki iş bölümü en aşırı derecede karmaşıktır çünkü en gelişmiş insandır vs vs...

böyle iddialarda bulunanlar falan filan var...

bende diyorum ki hiç fark etmez...ne kadar öyle gelişmiş bir beyin olsada hala daha eylemler aynı...hala daha aynı ilkellik...

hala daha aynı düşünme biçimi...

yoksa biyolojik olarak onun gelişimi bundan fazladır vs vs ne yapayım yani bana ne?

isterse bakteriden gelmiş olalım...ne fark ederki...

nerden geliyorsa geliyor...geçmişle ilgili bir konu bu..ki geçmişle ilgili bilgi biraz tartışmalı bilgidir...

evrim hiç bir zamanda yasa olamayacaktır bu yüzden bence...

çünkü 1 kere olmuş ve geçmiş birşeydir ya da bir süreçtir...

eğerki 1 kere olmuş geçmiş bir şey ise bir daha uygulayamayacağın için o konu hakkında bilgi edinemezsin...

eğerki bir süreç ise olacak olan şudur ki bir sonraki evreye geçerken bu evrim kanıtlanmış olur...

şu anda bir sonraki evreye geçmedik...eğerki bir gün olurda geçeriz o zaman heee evrim varmış derim...

ama gördüğüm kadarıyla herkes hala daha aynı...bir değişim olmamış...

geçmiş hakkında bir şeyi tecrübe edemeyeceğimden dolayı bilemem...sadece güvenden dolayı inanırım...

fakat şu anda olan ya da gelecekte olabilecek bir şeyi tecrübe ederek bile bilirim ki evrim eğerki varsa görelim bir sonraki evreye geçersek o zaman zaten herkes bunun farkında olacak...kanıtlanmış olacak...

fakat şu an için bir şey söylemek bence boş...
ki big bang görüşü ile evrimi eleştirme noktamda temelde aynıdır...

big bangciler tüm evren hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadıkları halde 2 tane yıldız arasındaki mesafe genişliyor diye evrenin sürekli genişlediğini söylüyorlar...

yani tekil ya da tikel bir şeyden yola çıkarak tümel hakkında bir şey söylüyorlar...her tikel şey tümelin özelliklerini kapsamak zorunda değildir...

örneğin bazı kediler beyazdır...bazı kediler siyahtır...

şimdi tüm kediler siyah ya da beyazdır demek ne kadar doğru?

bazılarıda kahverengidir misal...

evrendeki tüm yıldızlar arasındaki ilişki bulunduda tüm tikeller belli olduda mı evren hakkında yorum yapılıyor...

aynı şekilde evrimde de bazı bazı bazı ve tüm şeklinde görüş bildiriliyor...

homo sapiens ile homo bilmemne birbirine benziyor...o zaman demekki bu ile bunun soyu bir...

yaa belki o homo bilmemne bambaşka bir şey ile soydaş ve homo sapiens ile bir alaksı yok belki?

bu canlıların nasıl üreyerek ortaya çıktığını kim nerden bilecek...

sadece tahmin yürütülüyor...

yaa herşeyi geçtim yürütülsün tabi...bilim böyle ilerler...

fakat benim gıcık olduğum nokta sanki mutlak bir kesinlik varmış gibi efendim homo bilmemne ile homo sapiens benzediğine göre evrim var evet olmalı vs vs...

yaa gidip gördünüz mü onla o çiftleşti şöyle bi farklı şey çıktı..haa demekki böyle oldu diye tecrübe mi ettiniz?

adamlar benzerliklere bakarak tahminlerde bulunuyor...

tüm bunlar tahmindir ya...nasıl kanıtlayacan...kaç bin yıl önce olmuş bitmiş bir olay...

90 yıl önce ahmet mehmete küfür etti mi etmedi mi şimdi nasıl kanıtlayacaz bunu?

orda bulunan biri gören biri olsa ondan duysak hadi neyse diyecem...

ama imkanı yokki...

bu yerçekimi gibi bir şey değilki her an her şekilde kanıtlanabilecek bir şey olsun...

bazısı öyle diyor bazısı böyle diyor...kanıtlanabilecek bir şey yok...

tahminlerde bulunuluyor sürekli...

yaa bu başlıklada çok alakasız oldu ama bu hıristiyanlar bilime karşı durdular durdular artık duramıyorlar...kabullenme sürecine girdiler..olan biten budur...

adamlar bilimin dediklerine zıt şeyler söylüyorlar...ee millet artık hıristiyanlığın dediğine değilde bilimin dediğine güvenir hale geldi...

eee ne oldu hıristiyanlarda yaa aslında siz haklısınız...bizim dinimizde aslında bu görüşü destekliyor vs vs deyipte eskisi gibi insanları geri kazanmak istiyorlar...

lakin bence bu saçmalık...

ne evrimin bir kesinliği var...ne hıristiyanlığın kesinliği var nede başka bir şeyin...

bir şeyin kesin olması demek doğru olması demektir...doğru olan bir şeyde bahsi geçen konuya uygun olmalıdır...

şimdi evrimde ya da hıristiyanlığın yaratılış görüşünde şöyle oldu böyle oldu vs vs...doğru mu diye sorulduğunda bakılacak olan şudur...

bu söylenen görüş acaba bahsi geçen nesneye uygun mu?

şimdi evrimin nesnesi nedir?

evrimin nesnesini belirlemek başlı başına bir sorun zaten...

diyelim ki şu bulunan fosiller evrim konusundaki görüşlerin nesnesi...

şimdi bu nesnelerin söylenen görüşe uygunluğuna bakmak lazım...

peki bu nesneler hakkında nasıl görüşler bildiriliyor?

şu fosil bu fosile benzediğine göre bunlar aynı soydan geliyorlar şeklinde görüş belirtiliyor...

peki kesinlik?

kesinliğe gelince iş o zaman net bir şey yok ortada...ee o zaman evrim doğrudur ya da evrim yanlıştır demek yanlış zaten...

tahminler ile ortaya koyulan bir görüş var...tam mutlak bir kesinliği olmadığı gibi tamamen yanlış imkansız olabilecek bir şeyde değil...

evrim denilen şey olabilir de olmayabilir de...

dediğim gibi eğer varsa bir sonraki aşamaya illaki belli bir zaman sonra geçeceğizdir...o zaman zaten bunu tecrübe ederek öğreniriz...

yok eğerki evrim yoksa o zaman zaten hiç bir zaman kanıtlanamayacaktır...hiç bir zaman tecrübe edilemeyecektir...

fakat her ne olursa olsun karşı çıkacağım tek nokta şudur ki evrimcilerin savunduğu sürekli ileri gidiyoruz, sürekli daha gelişmişe gidiyoruz görüşü yalandır....

insanoğlu sürekli ileriyede gitmiyor..sürekli geliştiği falanda yok...

ileri gittiği zamanlarda oluyor...geriye gittiği zamanlarda oluyor...

sürekli ilerleme diye bir şey yoktur...ya da sürekli gelişme diye bir şey yoktur...

misal amerikanın teknolojisi sürekli gelişiyor...teknolojik olarak gelişme var evet...lakin tüm insanlık olarak düşündüğünde o gelişen teknoloji ile bir çok insanda öldürülüyor...yani o teknoloji bir yandanda gerilemeye yol açıyor...ölümlere acılara vs vs sebep oluyor...

ki aslında benim eleştirim biyolojik evrime değil..o konuda net bir şey hiç kimse bilemez...benim eleştirim sosyal evrimleşme görüşüne...

sosyal olarak sürekli gelişen bir evrimleşme yoktur...bir ilerler..bir geriler...

neyse konudanda çok sapıldı ama yanlış anlaşılmalar düzelmiştir sanırım bu yazıdan sonra...
_________________
Deep Guttural Grunts (No Effects / No Inhales)

THE IDEABENDER!!!!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Sponsor Linkler







Tarih: Google ve Sponsor Baglantilari    Mesaj konusu: Sizde bu bölüme reklam verebilirsiniz !
: #   


Başa dön
Skullchukka
Kozmik Tesadüf


Kayıt: Sep 25, 2005
Mesajlar: 2869
Nerden: Japonya / Hollanda

MesajTarih: Pts Hzr 29, 2009 10:46 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #22   

Yok yok tartışmak saygı çerçevesi içinde iyidir. (:

Yazılarında bir şeyi yanlış anlamışsın, bunu farkettim.

İnsanların gelişmediğini öne sürüyorsun ancak ben de diyorum ki hayır, gelişiyorlar ve gelişmeye devam edecekler. Ancak bunu gözlemlemeyebilmemiz için insanoğlunun geçmişi buna yetmiyor. 200.000 yıllık bir geçmişi olan bir canlıda evrime dair çok az şey bulabilirsin.

Demişsin ki ileride değişim olursa görürsem inanırım. Ama iyi de ben dedim ya, "söz konusu" evrim 20 milyon yıl gibi bir süreçte oluyor. Saçının uzaması ve dökülmesi gibi evrim o hızda olan bir şey değil. Yani bunu ne sen göreceksin ne de ben göreceğim, ancak bu olacaktır.

Aklıma gelen başka bir örnek; ilk insanların ortalama yaşı yaklaşık 20-30 yıl arasındaydı. Şimdi ortalama ömür 60-80 arasında değişiyor. Bunun nedeni ne olabilir sence?
_________________
At which speed must I live to be able to see you again...?

Higurashi & Umineko Türkçe Altyazıları - Furude Project
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
zirtapoz
Zehir Hafiye
Zehir Hafiye


Kayıt: Nov 22, 2007
Mesajlar: 325
Nerden: ízmir

MesajTarih: Sal Hzr 30, 2009 12:50 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #23   

Skullchukka demiş ki:

Aklıma gelen başka bir örnek; ilk insanların ortalama yaşı yaklaşık 20-30 yıl arasındaydı. Şimdi ortalama ömür 60-80 arasında değişiyor. Bunun nedeni ne olabilir sence?


bu önemli bir konu buna değinmek isterim:

burada ortalama alınmaktadır buna dikkat çekelim, bu o zamanlar insanların 30 yaşına gelince şimdiki 60 yaşındaki insan halini alır gibi anlaşılır genelde(seni kastetmiyorum skullchukka) halbuki böyle değildir,tersine eski insanlar daha sağlıklı ve geç yaşlanırlardı ama burada kastedilen erken veya geç yaşlanma değil,BEKLENEN ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ ve neden bu eski çağlarda düşüktü:

çünkü biz normalde bizi öldürebilecek bir hastalık,kaza gibi şeylerle karşılaştığımızda gelişen teknoloji sayesinde normalde ölebilecekken müdahalelerle kurtuluyoruz, halbuki ilk insanlar kurtulamıyordu hastalıklara karşı çaresizdiler basit bir hastalık tıbbi bilgisi olmadığından mesela üşütme gibi, zatürreye dönüp onu öldürebilirdi mudahale edicek ekip yoktu daha birsürü salgın hastalıklar veba,tifüs,çiçek....vs insanları kırıp geçirmekteydi çocuk ölümleri alışılmıştı(aşı yoktu çünkü) tabi bazıları şanslıydı 50 sine kadar yaşardı, ama ortalama alınırsa beklenen yaşam süresi 30 un altına düşüyordu

mesela biz veya bir arkadaşımız bir rahatsızlıkta doktora gitsek doktor zamanında gelmeseydin helvanı yerdik der, olmuştur böyle şeyler, eski çağlarda olsa işimiz yaştı

konuya gelirsek te evrim bir gerçektir vardır ve bilim ispatlamıştırki evrimsel gelişmeyle beynin gelişimi paraleldir örneğin bir sürüngen beyni ile bir memeli beyni farklıdır memeli beyni bazı avanyajlar kazanmıştır evrimle. duyu organlarının aynı olması tabi ki algı yı değiştirmez sürüngen de görrür koklar duyar ama bu algıları yorumlarken memeli beyni daha gelişmiş olduğundan daha derin yorumlar..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
zirtapoz
Zehir Hafiye
Zehir Hafiye


Kayıt: Nov 22, 2007
Mesajlar: 325
Nerden: ízmir

MesajTarih: Sal Hzr 30, 2009 12:55 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #24   

ups ... iki kere yollamışım
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
R-ainmaker
Disturbed FAN


Kayıt: Oct 27, 2007
Mesajlar: 1397
Nerden: North

MesajTarih: Sal Hzr 30, 2009 1:55 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #25   

Darwin'in teorisini çürüten harun yahya dır Very Happy yani sözde çürütmüştür tamamen sallama :=) biz Darwin kafaysak sen Harun Yahya olabilirsin Amerika'da konferanslarda alay konusu oluyor ve Türkiye'nin bilim adamı bu mu gibi dalga geçiyorlar sen hala konuş burada sonra Türkiye'ye neden böyle muamele yapıyorlar dersiniz.
_________________
My Life İs Metal
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger Myspace Profil
AurorA
Forum Ablası


Kayıt: Sep 13, 2005
Mesajlar: 6656
Nerden: Nowhere

MesajTarih: Sal Hzr 30, 2009 6:20 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #26   

Biraz farklı bir noktadan antropolojiye de dikkat çekmek istiyorum... Dağlık kesimde yaşayan insanların ciğerlerinin deniz seviyesinde yaşayanlara oranla daha genişlediği gözlemlenmiştir.

Bundan yola çıkarak ben evrime inanıyorum... Değişmeyen tek şey değişimdir Smile
_________________
Ben de insanım lan!

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et Myspace Profil Facebook Profil
Dushatar
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Jun 30, 2008
Mesajlar: 1233
Nerden: hayatın durduğu yer

MesajTarih: Sal Hzr 30, 2009 11:03 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #27   

sezaryenle doğan çocuklar stres yaşadıkları için genleri değişime uğruyormuş bugün haberturk de okudum
bu da bi değişimdir bu genler nesillerce aktarılcak sonuçta
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
Wampiretor
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: Apr 03, 2008
Mesajlar: 48


MesajTarih: Çrş Tem 01, 2009 1:59 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #28   

psYchotic-eYes demiş ki:
Önce senin Türkçe konuşmayı ve yazmayı öğrenmen lazım bana kalırsa .. Bilimsel temellendirmelere gelince, bunlardan kendi inanç perspektifinden bakarak bahsetmeye kalktıkça komik bir durum almış vaziyet .. İnanç sistemleri içinde yaşayan bir insandan da daha fazla bilimsellik beklemek ve "materyalist bilimin" bulgularını dinsel safsatalara yorarak cümle kurmaya çalışmak doğal karşılanmalıdır. Kolay gelsin ne diyelim .. Çürüyüp gitmiş diyor bi de çok ilginçsiniz çok ..


ilk önce seni aşırı milliyetçiliğe davet ediyorum ilçeler arası edebiyat ödülü aldım benim güzel arkadaşım ilk olarak sana bunu deyinmeden geçemeyeceğim türkçem hakkında atıp tutmaktansa ilk tezinle bana gelip beni çürütmen dileğiyle ah be kardeşim senin başına ne geldi boyle ayağındaki dona bakmadan çamur atman beni üzdü neyse daha fazla ağlatmayacağım tamam bazı arkadaşlar bilimsel düşünceler öne sürüm karşıt düşünce öne sürüyotlar, ne güzel dimi neyse milyardaa bir olasılıklar dünyasında hiçbi,rşey tesadüf olmadı olamayacakta ne yazıkki yanıldığınızı görmek beni açıkçası hüzünlendirdi...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
AurorA
Forum Ablası


Kayıt: Sep 13, 2005
Mesajlar: 6656
Nerden: Nowhere

MesajTarih: Çrş Tem 01, 2009 4:22 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #29   

Wampiretor demiş ki:
psYchotic-eYes demiş ki:
Önce senin Türkçe konuşmayı ve yazmayı öğrenmen lazım bana kalırsa .. Bilimsel temellendirmelere gelince, bunlardan kendi inanç perspektifinden bakarak bahsetmeye kalktıkça komik bir durum almış vaziyet .. İnanç sistemleri içinde yaşayan bir insandan da daha fazla bilimsellik beklemek ve "materyalist bilimin" bulgularını dinsel safsatalara yorarak cümle kurmaya çalışmak doğal karşılanmalıdır. Kolay gelsin ne diyelim .. Çürüyüp gitmiş diyor bi de çok ilginçsiniz çok ..


ilk önce seni aşırı milliyetçiliğe davet ediyorum ilçeler arası edebiyat ödülü aldım benim güzel arkadaşım ilk olarak sana bunu deyinmeden geçemeyeceğim türkçem hakkında atıp tutmaktansa ilk tezinle bana gelip beni çürütmen dileğiyle ah be kardeşim senin başına ne geldi boyle ayağındaki dona bakmadan çamur atman beni üzdü neyse daha fazla ağlatmayacağım tamam bazı arkadaşlar bilimsel düşünceler öne sürüm karşıt düşünce öne sürüyotlar, ne güzel dimi neyse milyardaa bir olasılıklar dünyasında hiçbi,rşey tesadüf olmadı olamayacakta ne yazıkki yanıldığınızı görmek beni açıkçası hüzünlendirdi...


Arızamısın arkadaşım sen aşırı milliyetçilikle konunu ne alakası var bu bir, sen bu Türkçe ile mi edebiyat ödülü aldın iki, açıkta bir şey mi gördün de hüzünlendin bu da üç.

Sen öne sürdüğün teori veya düşüncelerin gerçekliğini ispatlayabilir misin? Ruhani şeylerin herhangi bir ispatı yoktur ve her insan istediğine inanmakta özgürdür. Bu gibi konuları kimseye diretemezsin. İnsanlar senin görüşünü benimsemiyor yada paylaşmıyor diye kimseyi aşağı görmeye hakkın yok. Ne konuda yanılmış insanlar? Neye hüzünleniyorsun sen? Hadi ispatla söylenenlerin tersini? Laf salatasıyla yada kulaktan dolma üç beş bilgiyle olacak şeyler değil bunlar. Saçmalamanın alemi yok. "Laf olsun torba dolsun" diye ortaya çıkıp da insanlara diş göstermeye kalkma. Kendi inanışlarını yargılamak sana kalmıştır. Diğer insanların inanışlarını yargılamak kimseye düşmez. Eğer sen Müslüman olduğunu iddia ediyorsan bunu bilmen lazım öncelikle.

Hangi teoriyi çürüttün de geldin burada ahkam kesiyorsun? Bu konular "ben bilirim" ile olacak şeyler değil kusura bakma.

(Yazan: Dawn_Of_ReliC)
_________________
Ben de insanım lan!

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et Myspace Profil Facebook Profil
Skullchukka
Kozmik Tesadüf


Kayıt: Sep 25, 2005
Mesajlar: 2869
Nerden: Japonya / Hollanda

MesajTarih: Çrş Tem 01, 2009 7:31 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #30   

O Türkçe ile edebiyat ödülü. Hoşmuş. Very Happy

Bak, burada kimsenin birisine avatarından dolayı gıcığı yoktur Wampiretor. Ya da içi boş şeylerden dolayı.
Bize fikirlerini mantık çerçevesi içinde ve kanıtlarla sun, insan gibi tartışacak konu ver, biz de sana doğru dürüst cevap verelim.

Milyarda bir olacak sapmalarla neler olurmuş bana söyler misin? Tamam, zaten söylüyorsun, bunu bana kanıtlar mısın? Ben yukarıda "söz konusu evrimin" olma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu kanıtlarla söyledim, açıkladım. Milyarda bir sapma dünyadaki yaşam formunda olsaydı, ne değişecekti ve daha önemlisi nasıl değişecekti?

Bir şeyler okuyun ve araştırın lütfen. Eğer bu gibi konularda tartışmak istiyorsanız, Ahmet'in Ali'nin dediklerinden çok sizin kendinizin araştırdığı bilgilerle karşımıza gelmelisiniz. Başkalarının beynini ve düşüncelerini kullanmanın gereği yok.

Ayrıca noktalama işaretleri arkadaşındır. Smile
_________________
At which speed must I live to be able to see you again...?

Higurashi & Umineko Türkçe Altyazıları - Furude Project
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
psYchotic-eYes
Septist Material


Kayıt: Oct 17, 2004
Mesajlar: 2218
Nerden: Eskisehir

MesajTarih: Çrş Tem 01, 2009 8:38 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #31   

Wampiretor demiş ki:


ilk önce seni aşırı milliyetçiliğe davet ediyorum ilçeler arası edebiyat ödülü aldım düşünceler öne sürüm karşıt düşünce öne sürüyotlar, ne güzel dimi ,rşey tesadüf olmadı...


Aşırı milliyetçiliğe davet etmek ne demek yaa ahahaha Very Happy tamam hadi hepimiz aşırı milliyetçi olalım, öyle konuşalım.. Very Happy

Dikkat: Aşırı milliyetçi olmayan giremez
_________________
www.turandursun.com

EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
psYchotic-eYes
Septist Material


Kayıt: Oct 17, 2004
Mesajlar: 2218
Nerden: Eskisehir

MesajTarih: Prş Tem 02, 2009 9:58 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #32   

Theideabender demiş ki:
valla hıristiyan aleminin safsatalarınıda sevmem..evrimcilerin safsatalarınıda...şu bigbang safsatalarını falanda sevmem...

bi kere zaten hıristiyanlığın söylediklerini uzun uzun anlatmaya gerek yok...azcık düşünen ne kadar saçmalıklarla dolu olduğunu anlar...dünyanın yuvarlak olmasıyla zaten bi çok şeyleri çöktüğü ortada...

evrim olayına gelince...evrimcilerin bi çoğu diyor ki güçlü olan ayakta kalıyor...işte daha iyiye doğru ilerliyoruz...niye işte efendim insan beyni başka hayvanlara göre daha ileri vs vs...

şimdi uzun uzun anlatmaya gerek yok...fakat insan beyni ileri yada geri beni bağlamazda...evrim sonucu ileri giden bir şey yok...

mağra devrindeki insanla şu anki insan arasındaki vahşiliği kıyaslayacak olsak şu anki insanlar herhalde daha vahşidir....o evrim sonucu gelişen beyin dedikleri beyin ile iyilik için yapılan işlerle kötülük için yapılan işleri kıyaslarsak kötülük için yapılan işlerin baya bi çok olduğunu görürüz...

insanoğlu bi başkasının yararına iş yaparken baya bir cimridir...ama birbirine işkence etmek konusunda çoook fazla şey var literatürde....

hani daha iyiye gidiyoruz vs vs deniyorda...insanoğlu şu anda çok büyük bi kısmı hayvandan beter....kendi türünü saçma sapan sebeplerden katleden,işkence eden kaç tane canlı türü var?

insan beyni ilerlemişte ne olmuş? şu anki dünyanın durumuna bakacak olursanız hayvanlar insanlardan daha değerli...en azından dünyaya zararları yok...

gelelim her ne kadar alakalı olmasada bigbang olayına...

ki genelde bu bilimcilik abartılıyor...bigbang efendim evren genişliyor vs vs...

bunu felsefedeki fil örneğiyle açıklamak güzel olacaktır sanırım....5 tane kör filin farklı yerlerini tutarak fili anlatmaya çalışmış fakat burnunu tutan başka, bacaklarını tutan başka, kulaklarını tutan başka anlatmış...işte bu hesap şu big bang teoriside böyle bir saçmalıktır...

hiç kimse evrenin tümü hakkında bir şey bilmiyor...evren bizim için meçhuldür...

fakat big bangcılar ne yapıyor...efendim 2 tane yıldız arasındaki mesafe git gide artıyor...demekki evren genişliyor...

eee filin 2 yerini tutupta tüm fil hakkında yorum yapmaktan ne farkı var bunun?

evrenin tümünü kavrayabilseydik o zaman derdimki haa tamam genişliyor....ama evrenin herhangi bir yerinde olan 2 yıldız arasındaki mesafenin artmasıyla tüm evren hakkında nasıl bir sonuca ulaşılabilirki...

herşeyi geçtim bi kere şöyle düşünün insan vücudundaki 2 hücre arasındaki mesafe sürekli genişliyor o zaman insan vücududa sürekli genişliyor demek gibi bir şey bu...

düşünüp taşınıp öyle karar vermek lazım...

hıristiyanlar ne diye evrimcilerden özür dilemiş onuda anlamadımki...

zaten kendileri bir safsata içindeler...ama ötekiler çok mu yaman...ötekilerin savunduklarıyla şu an önümüzde duran manzara uymuyor...insanların ilerlediği falan yok...hala daha dünyayı birbirine cehennem ediyor...hala daha birbirinin kurdu oluyor...

mağra devrinden farklı olarak ne değişmiş ki?

o zamanda birbirine zarar verirmiş insanlar..ee şimdide aynı...beyin çok dehşet gelişse ne yazar?

hala daha aynı tablo...belki biyolojik olarak evrim oluyor olabilir...buna bir şey diyemem...o konu hakkında bilgi sahibi değilim...fakat bu evrim oluyorsa bile sonuç olarak ortaya çıkan tabloda hiç bir şeyin değişmediğini görüyoruz....hala daha aynı ilkellik...hala daha aynı vahşilik var insanlarda...2 adım bile ileri gidemiyor...

eskiden nasılsa şimdide aynı şekilde devam ediyor...iyiye gittiği ilerlediği falan yok insanoğlunun....


Hristiyanlığın safsatalardan ibaret olduğunu söylemişsin, ben de sizlerin mümin diye tabir edilen kişiler olduğunuzu düşünerek soruyorum; İslam dinine göre hristiyanlık da yaratıcının dini değil midir ve peygamberine ve öngörülerine inanmak farz değil midir..?

Mağara dönemindeki insanla şimdiki insan kıyaslamasında bir fark olmadığını hatta daha beter olduğunu söylüyorsun.. Bunun muhtemel sebebi de dünyada gördüğün adaletsizlikler ve işkenceler, savaşlar olabilir. Bunların toplumlarda var olması, şimdiki insanın kapasitesinin ve zekasının 10 binlerce yıl önceki insandan üstün olmadığı anlamına gelmez. Duygularla hareket değil, verilerle hareket edersen bunu görebilirsin. 10000 yıl önceki insan fosillerine bile baktığımızda kafatası hacminin şuan daha fazla olduğunu görüyoruz.. Bu demektir ki, daha büyük bir beyin ve daha çok birbiriyle etkileşim içine girmiş sinir hücresi. Doğal olarak da düşünce kapasitesi daha gelişkin bir canlı. Bunun ispatını ise; günümüzde atomun alt parçacıklarına kadar inip, onların varlığını matematiksel olarak ispatlayan insanların varolmasından görebiliriz en basitiyle.

Bigbang teorisine saçmalık diyebiliyorsan, onun yerine geçecek başka bir tezinin varolduğunu düşünüyorum ister istemez.. Yoksa bol keseden atıyor musun anlamadım. Sırf senin düşüncelerine göre saçmalıksa bu komedi olur sadece. Bigbang teoriksel olarak varolduğu düşünülen ve evrende uygulanan kozmik dif hesapları bunun ışığında yapılmaya çalışılan bir teoridir. Henüz %100 oranda hemfikir olunamamasına rağmen evrenin oluşum aşamalarını bundan daha cok gerçeğe yakın olarak gösteren başka bir bilimsel kuram mevcut değildir. Bu teoriye (tıpkı evrim teorisine de olduğu gibi) yapılan itirazlar, ortaya konan ilk patlama modellerinin matematiksel yanlışlıklarını ortaya koymak adına yapılıyor, hiçbir bilim adamı "böyle birşey olmamıştır" demiyor doğal olarak. Bilim böyle ilerlemez çünkü. Yok, olmaz, dediğin birşeyin alternatifi olarak, matematiksel desteği olan yeni kuramlar koymak zorundasındır .. Tabi bunların haricinde, normal bir toplum insanı olarak ve herkesin rahatlıkla diyebileceği gibi "tanrı yaratmıştır ve olmuştur" diyip işin içinden de çıkabilirsin.. Bu sana kalmış bir şey ..

Evrenin genişlediği, senin düşündüğün ya da bildiğin gibi birkaç yıldız gözlemlenerek ortaya atılmış bir olgu değil. Evrenin genişlediği 1900'lerin başından beri biliniyor ve yüzyılın ortalarına doğru uzay teleskoplarıyla yapılan belki de milyonlarca ölçüm sonucu kesin olarak bilinen bir durumdur. Sen neye dayanarak evrenin genişlediği bulgularını yalan olarak adlandırmaya çalışıyorsun anlamadım. Hani bunun aksini bize söyle de bilelim öyleyse .. Filleri ya da insan hücrelerini referans alarak yaptığın benzetmeye cevap bile vermeye gerek yok.





Theideabender demiş ki:
Skullchukka demiş ki:
Arkadaşım. Elmalarla armutları karıştırmışsın komik olmuş.

Üst mesajda dediğim gibi, evrim milyonlarca yıl sonucunda ortaya çıkar. Maymunsu canlılardan maymunlara, oradan insanımsılardan mağara devri insanına bakarsan bunu görürsün. Kaldı ki insan bu dünyada henüz çok gençtir.

İnsan beyni dünya üzerinde yaşadığı yıla oranla inanılmaz ölçüde ilerlemiştir. Bunu sanat, mimari, fizik vs. istediğin bilim dalına bakınca görebilirsin.

Evrim geçiren tek hücreliler, küçük memeliler, dinazorlar, kuşlar vs. bunlara bakarsan bunun 1 milyar yılda olduğunu görebilirsin. "İNSANLAR NİYE EVRİM GEÇİRMİYOR?!?" diyince çok komik oluyor da.. Smile

Senin söylediklerin insanların ilkel davranışları ve idleri, içgüdüleri.

Elma, armut.



bence sen evrimi anlamıyorsun...

fizikte,mimaride ilerlemek bilgi birikiminden ve tecrübeden edinilen verilerden dolayı gelişen bir ilerlemedir...evrim denmez buna...

önceden tahta ev yapıyorlarmış yıkılıyorlarmış..tecrübe sonrası bu şekilde ev yapmanın yanlış olduğunu anlamışlar...eee sonuç başka yollar arayıp betondan yapmaya başlamışlar misal...

eee bunun neresi evrim şimdi...bir hatadan ders almak ne zamandan beri evrim oldu?

fizikteki mimarideki vs vs şeydeki şeyler hatalardan ders alarak ve bilgi birikiminin gelişmesi, yazının çıkmasıyla alakalı şeylerdir...

evrimle falan bi alakası yoktur...

evrim olsaydı insanoğlunun düşünme şekli değişirdi...insanoğlu sebep-eser şeklinde düşünüyor...ya da doğrudan kavrıyor...

mağra devrindeki adam çamurdaki ize yani bir şeyin eserine bakarak o bölgeden aslan ya da kaplan geçtiğini yani sebebi kestirerek kendini koruması gerektiği sonucuna varıyordu...

eee peki şimdi kuantum fizikçilerine bakalım...şu cerndeki deneyde misal atomlar dönüyor o büyük yuvarlak boruların içinde ve hassas bir levhaya çarparak bir iz bırakıyor yani bir eser...o esere bakarakta bu ize sebep olan atomu çıkarmaya çalışıyorlar...gördüğün gibi mağra devrindeki adamın düşünme mantığı ile kuantum fizikçilerinin düşünme mantığı arasında hiç bir farklılık yok...

insan beyni o kadar yıl geçmesine rağmen hala daha sebep-eser şeklinde düşünür...ya da doğrudan kavramaya çalışır...

ne değişmiş?

bilgi birikimi arttıkça daha karmaşık şeyler ile daha karmaşık sonuçlar çıkarmış insanoğlu...ki buda normaldir..bir evrim değil doğal bir süreçtir...

evrim nasıl bir şey olması gerekir eğer olacaksa ondan bahsedeyim...

misal bir aslan etçildir...et yer...ama bir şey olurda bu aslan ot yemeye başlarsa o zaman dersinki haaa evrim geçirdi...artık etçil değil...bir aslana sen milyon kerede et yeme desen o yine döner dolaşır et yer...

insanoğluda aynı şekilde ne zamandır yaşıyor...ne değişmiş? fizik ilerlemiş,mimari gelişmiş vs vs bilgi birikiminden dolayı...

düşünüş biçimi gelişmiş mi?

mağra devrindeki adamlar ile şu anki insanlar bambaşka mı düşünüyor?

mağra devrindeki adamların güdüleriyle şu anki insanların güdüleri çok mu farklı?

aradaki tek fark şu an teknoloji gelişmiş durumda ve insanların eylemlerini etkiliyor o kadar...yoksa insan aynı insan...mağra devrindeki adama götürüpte önüne bilgisayar koysan ve bilgisayarla neler yapılacağını öğretsen oda aynı şeyleri yapacaktır şu anki insan gibi...

düşünme aynı düşünme...düşünme biçimi aynı düşünme biçimi....

ne değişmiş ki?

biyolojik bir evrim varmı bilmiyorum ama mağra devrindeki insanların ne bilim belki dayanıklılığı daha çok olabilir...

biyolojik bir evrim varmıdır bilmem uzun bir araştırma yapmak lazım...

fakat ne düşünce olarak ne de düşünme biçimi olarak insanoğlunun evrim geçirdiği yok..mağra devrindeki gibi düşünmeye devam ediyor herkes...

beyinin düşünme yapısı hiç mi hiç değişmemiş yani...

yarın bigün çok daha başka bağlantılar kurabilen bir insan çıkarsa hah o zaman işte düşüncede evrim geçirmiş bir insan derim kabul ederim...ama hiç bir insana rastlayamadım daha...herkes mağra devrindeki insanla aynı şekilde düşünme biçimine sahip...herhangi bir değişme yok ortada...


Beynin biyolojik olarak düşünce sistemi değişmemiş olabilir ve neden-sonuç ilişkilerinden ileri gelen değerlendirmeleri aynen duruyor olabilir Fakat buradaki asıl fark, bu yöntemin doğal olarak hala aynı olduğu (çünkü beyin hücreleri o gün de olduğu gibi aynı şekilde birbirleriyle iletişim halindedir) ama bunu yorumlayacak kapasitesinin kat kat arttığıdır. Bu ise insan beyninin evrim basamaklarında ilerlemesiyle olmuştur tabiki.. Yukarda da dediğim gibi , toplumlardaki sıradan insanlara bakarak bu yorumları yapmak ve koca bir bilim dünyasını hiçe saymadan konuşmak anlamsız olur..





Skullchukka demiş ki:
Yok hayır ben beynin gelişmesine evrim demek istemedim. Öyle anlaşılmış sanırım.

Şöyle bir şey var, evrim var ya da yok diyelim, hani önceden bir şeyde anlaşmış gibi olmamak için.

Söz konusu evrim, tek hücreliler > küçük memeliler > vs. kaç yılda olmuştur bilir misiniz? On milyonlarca yıl sonucunda.
dinozor çağı bir kaç döneme ayrılır bunlar sırasıyla
Triasik
Jurasik ve
Kretasik'dir. (isimler konusunda yazım yanlışım olabilir)


Triasik (trias da denilir) yaklaşık 250 milyon yıl önce ortaya çıkan ve 50milyon yıl kadar süren bir çağdır.
Jura ondan sonra gelir, o da 60 milyon yıl kadar sürmüştür.
Kretase dönemi ise son dönemdir, bu yaklaşık olarak 85 milyon yıl sürmüştür.

Bütün bu üç büyük dönem arasındaki en büyük fark, iklim ve coğrafi değişimlerdir. Bu dönemlerden kalan dinozor fosilleri incelendiğinde, bir çok türün başka diğer türlerden geldiğini gösteren sayısız kanıt bulunmaktadır.

Örnek olarak Kretase döneminde ilk çiçekler ve meyveler çıkmıştır, iklim değişimlerinden dolayı yabani otların sayısı azalmıştır. O zamana kadar yabani bitkileri yiyen pek çok otobur, besin değeri daha yüksek olan meyve ve çiçeklere yönelmiştir.

Yemek alışkanlığı değişen otoburlar, değişen menüleri için midelerinde çeşitli organlarının kullanışını zaman içinde değiştirmiştir. Uzun ağaçlara uzanabilmek için boyları 2 kata kadar uzamıştır.

Bütün bu dediklerimi kanıt olarak fosillere baktığında çok rahat görebilirsin.



Bütün bu "değişim" yaklaşık 20 milyon yıl bir süreçten sonra olmuştur, ve değişmeye de devam etmiştir.
Dikkatini çekerim, 20 milyon yıl.

Şimdi Neandarthellere bakalım. İlk Neandarthel örneği günümüzden 200.000 yıl önceye dayanır. Söz konusu bir evrim varsa, daha önce gözle görülür farklar yaratması 20 milyon yıl sürdüyse, insanlar üzerinde gözle görülen bir farkın 200.000 yıl içinde olması beklenmesi mantıklı kabul edilemez.

Kaldı ki değişim buna rağmen olmuştur, ilk insanımsıların vücutları aşırı soğuktan korunmak amacıyla neredeyse kalınlığı bir kürk kadar olacak kıllarla kaplıydı. Zaman geçtikçe alet kullanıp kendilerini koruyacak şeyler yaptıkça, bu tüyler dökülmeye başladı.

Tüy diyip geçmeyin. Yeni doğan bir bebeğin daha az tüylü olarak gelişmesi için son derece karmaşık hormonlar devreye girer. Bu yüzden rahatlıkla diyebiliriz ki, insanlar 200.000 yıl içerisinde değişime uğramıştır, bunun kanıtları vardır, ben bu konuda uzman olmadığım halde kendi bilgi birikimimle bu kadarını yazabiliyorsam, siz bir araştırın bakalım neler bulacaksınız.


200 bin yıllık Neandarthel fosillerini bilgisayar simülasyonuyla canlandırıp, ortaya çıkan canlıya çıplak gözle bakınca aradaki fark gözle görünüyor. Bu bilgisayar görüntülerini ya da bire-bir iskelet resimlerini karşılaştırınca anlaşılıyor. Özellikle kafatası yapıları ve bacak kısımları bakımından ..
Diğer bir husus da , evrim diye kafamızda canlandırdığımız olgu evet milyarlarca yıldır sürmektedir, ama bunun için milyar sene beklemeye gerek yok. Laboratuar ortamında küçültülmüş ekosistemlerde çapraz döllenmeler yoluyla yeni canlı türleri üretilebilmektedir. Yani genlere müdahale olmaksızın tamamen doğal ortam şartlarında..




Theideabender demiş ki:
Skullchukka demiş ki:
Yok hayır ben beynin gelişmesine evrim demek istemedim. Öyle anlaşılmış sanırım.

Şöyle bir şey var, evrim var ya da yok diyelim, hani önceden bir şeyde anlaşmış gibi olmamak için.

Söz konusu evrim, tek hücreliler > küçük memeliler > vs. kaç yılda olmuştur bilir misiniz? On milyonlarca yıl sonucunda.
dinozor çağı bir kaç döneme ayrılır bunlar sırasıyla
Triasik
Jurasik ve
Kretasik'dir. (isimler konusunda yazım yanlışım olabilir)


Triasik (trias da denilir) yaklaşık 250 milyon yıl önce ortaya çıkan ve 50milyon yıl kadar süren bir çağdır.
Jura ondan sonra gelir, o da 60 milyon yıl kadar sürmüştür.
Kretase dönemi ise son dönemdir, bu yaklaşık olarak 85 milyon yıl sürmüştür.

Bütün bu üç büyük dönem arasındaki en büyük fark, iklim ve coğrafi değişimlerdir. Bu dönemlerden kalan dinozor fosilleri incelendiğinde, bir çok türün başka diğer türlerden geldiğini gösteren sayısız kanıt bulunmaktadır.

Örnek olarak Kretase döneminde ilk çiçekler ve meyveler çıkmıştır, iklim değişimlerinden dolayı yabani otların sayısı azalmıştır. O zamana kadar yabani bitkileri yiyen pek çok otobur, besin değeri daha yüksek olan meyve ve çiçeklere yönelmiştir.

Yemek alışkanlığı değişen otoburlar, değişen menüleri için midelerinde çeşitli organlarının kullanışını zaman içinde değiştirmiştir. Uzun ağaçlara uzanabilmek için boyları 2 kata kadar uzamıştır.

Bütün bu dediklerimi kanıt olarak fosillere baktığında çok rahat görebilirsin.



Bütün bu "değişim" yaklaşık 20 milyon yıl bir süreçten sonra olmuştur, ve değişmeye de devam etmiştir.
Dikkatini çekerim, 20 milyon yıl.

Şimdi Neandarthellere bakalım. İlk Neandarthel örneği günümüzden 200.000 yıl önceye dayanır. Söz konusu bir evrim varsa, daha önce gözle görülür farklar yaratması 20 milyon yıl sürdüyse, insanlar üzerinde gözle görülen bir farkın 200.000 yıl içinde olması beklenmesi mantıklı kabul edilemez.

Kaldı ki değişim buna rağmen olmuştur, ilk insanımsıların vücutları aşırı soğuktan korunmak amacıyla neredeyse kalınlığı bir kürk kadar olacak kıllarla kaplıydı. Zaman geçtikçe alet kullanıp kendilerini koruyacak şeyler yaptıkça, bu tüyler dökülmeye başladı.

Tüy diyip geçmeyin. Yeni doğan bir bebeğin daha az tüylü olarak gelişmesi için son derece karmaşık hormonlar devreye girer. Bu yüzden rahatlıkla diyebiliriz ki, insanlar 200.000 yıl içerisinde değişime uğramıştır, bunun kanıtları vardır, ben bu konuda uzman olmadığım halde kendi bilgi birikimimle bu kadarını yazabiliyorsam, siz bir araştırın bakalım neler bulacaksınız.


biyolojik olarak evrim olmuştur ya da olmamıştır ben bunu bilmiyorum diye belirttim zaten...fakat evrimcilerin iddia ettiği gittikçe daha iyiye gidiyoruz, daha akıllıya, daha gelişmişe, daha ileriye iddiası yalandır...benim itirazım bu....çok hücreli canlılar tek hücrelilerden daha gelişmiş olabilir doğrudur...

tamamda insan söz konusu olduğunda ne kadar gelişirse gelişsin eylemlerinde hiç bir değişiklik yok...hani evrimciler diyor ya arılardaki iş bölümü vs vs gelişimin ürünüdür...insanlardaki iş bölümü en aşırı derecede karmaşıktır çünkü en gelişmiş insandır vs vs...

böyle iddialarda bulunanlar falan filan var...

bende diyorum ki hiç fark etmez...ne kadar öyle gelişmiş bir beyin olsada hala daha eylemler aynı...hala daha aynı ilkellik...

hala daha aynı düşünme biçimi...

yoksa biyolojik olarak onun gelişimi bundan fazladır vs vs ne yapayım yani bana ne?

isterse bakteriden gelmiş olalım...ne fark ederki...

nerden geliyorsa geliyor...geçmişle ilgili bir konu bu..ki geçmişle ilgili bilgi biraz tartışmalı bilgidir...

evrim hiç bir zamanda yasa olamayacaktır bu yüzden bence...

çünkü 1 kere olmuş ve geçmiş birşeydir ya da bir süreçtir...

eğerki 1 kere olmuş geçmiş bir şey ise bir daha uygulayamayacağın için o konu hakkında bilgi edinemezsin...

eğerki bir süreç ise olacak olan şudur ki bir sonraki evreye geçerken bu evrim kanıtlanmış olur...

şu anda bir sonraki evreye geçmedik...eğerki bir gün olurda geçeriz o zaman heee evrim varmış derim...

ama gördüğüm kadarıyla herkes hala daha aynı...bir değişim olmamış...

geçmiş hakkında bir şeyi tecrübe edemeyeceğimden dolayı bilemem...sadece güvenden dolayı inanırım...

fakat şu anda olan ya da gelecekte olabilecek bir şeyi tecrübe ederek bile bilirim ki evrim eğerki varsa görelim bir sonraki evreye geçersek o zaman zaten herkes bunun farkında olacak...kanıtlanmış olacak...

fakat şu an için bir şey söylemek bence boş...
ki big bang görüşü ile evrimi eleştirme noktamda temelde aynıdır...

big bangciler tüm evren hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadıkları halde 2 tane yıldız arasındaki mesafe genişliyor diye evrenin sürekli genişlediğini söylüyorlar...

yani tekil ya da tikel bir şeyden yola çıkarak tümel hakkında bir şey söylüyorlar...her tikel şey tümelin özelliklerini kapsamak zorunda değildir...

örneğin bazı kediler beyazdır...bazı kediler siyahtır...

şimdi tüm kediler siyah ya da beyazdır demek ne kadar doğru?

bazılarıda kahverengidir misal...

evrendeki tüm yıldızlar arasındaki ilişki bulunduda tüm tikeller belli olduda mı evren hakkında yorum yapılıyor...

aynı şekilde evrimde de bazı bazı bazı ve tüm şeklinde görüş bildiriliyor...

homo sapiens ile homo bilmemne birbirine benziyor...o zaman demekki bu ile bunun soyu bir...

yaa belki o homo bilmemne bambaşka bir şey ile soydaş ve homo sapiens ile bir alaksı yok belki?

bu canlıların nasıl üreyerek ortaya çıktığını kim nerden bilecek...

sadece tahmin yürütülüyor...

yaa herşeyi geçtim yürütülsün tabi...bilim böyle ilerler...

fakat benim gıcık olduğum nokta sanki mutlak bir kesinlik varmış gibi efendim homo bilmemne ile homo sapiens benzediğine göre evrim var evet olmalı vs vs...

yaa gidip gördünüz mü onla o çiftleşti şöyle bi farklı şey çıktı..haa demekki böyle oldu diye tecrübe mi ettiniz?

adamlar benzerliklere bakarak tahminlerde bulunuyor...

tüm bunlar tahmindir ya...nasıl kanıtlayacan...kaç bin yıl önce olmuş bitmiş bir olay...

90 yıl önce ahmet mehmete küfür etti mi etmedi mi şimdi nasıl kanıtlayacaz bunu?

orda bulunan biri gören biri olsa ondan duysak hadi neyse diyecem...

ama imkanı yokki...

bu yerçekimi gibi bir şey değilki her an her şekilde kanıtlanabilecek bir şey olsun...

bazısı öyle diyor bazısı böyle diyor...kanıtlanabilecek bir şey yok...

tahminlerde bulunuluyor sürekli...

yaa bu başlıklada çok alakasız oldu ama bu hıristiyanlar bilime karşı durdular durdular artık duramıyorlar...kabullenme sürecine girdiler..olan biten budur...

adamlar bilimin dediklerine zıt şeyler söylüyorlar...ee millet artık hıristiyanlığın dediğine değilde bilimin dediğine güvenir hale geldi...

eee ne oldu hıristiyanlarda yaa aslında siz haklısınız...bizim dinimizde aslında bu görüşü destekliyor vs vs deyipte eskisi gibi insanları geri kazanmak istiyorlar...

lakin bence bu saçmalık...

ne evrimin bir kesinliği var...ne hıristiyanlığın kesinliği var nede başka bir şeyin...

bir şeyin kesin olması demek doğru olması demektir...doğru olan bir şeyde bahsi geçen konuya uygun olmalıdır...

şimdi evrimde ya da hıristiyanlığın yaratılış görüşünde şöyle oldu böyle oldu vs vs...doğru mu diye sorulduğunda bakılacak olan şudur...

bu söylenen görüş acaba bahsi geçen nesneye uygun mu?

şimdi evrimin nesnesi nedir?

evrimin nesnesini belirlemek başlı başına bir sorun zaten...

diyelim ki şu bulunan fosiller evrim konusundaki görüşlerin nesnesi...

şimdi bu nesnelerin söylenen görüşe uygunluğuna bakmak lazım...

peki bu nesneler hakkında nasıl görüşler bildiriliyor?

şu fosil bu fosile benzediğine göre bunlar aynı soydan geliyorlar şeklinde görüş belirtiliyor...

peki kesinlik?

kesinliğe gelince iş o zaman net bir şey yok ortada...ee o zaman evrim doğrudur ya da evrim yanlıştır demek yanlış zaten...

tahminler ile ortaya koyulan bir görüş var...tam mutlak bir kesinliği olmadığı gibi tamamen yanlış imkansız olabilecek bir şeyde değil...

evrim denilen şey olabilir de olmayabilir de...

dediğim gibi eğer varsa bir sonraki aşamaya illaki belli bir zaman sonra geçeceğizdir...o zaman zaten bunu tecrübe ederek öğreniriz...

yok eğerki evrim yoksa o zaman zaten hiç bir zaman kanıtlanamayacaktır...hiç bir zaman tecrübe edilemeyecektir...

fakat her ne olursa olsun karşı çıkacağım tek nokta şudur ki evrimcilerin savunduğu sürekli ileri gidiyoruz, sürekli daha gelişmişe gidiyoruz görüşü yalandır....

insanoğlu sürekli ileriyede gitmiyor..sürekli geliştiği falanda yok...

ileri gittiği zamanlarda oluyor...geriye gittiği zamanlarda oluyor...

sürekli ilerleme diye bir şey yoktur...ya da sürekli gelişme diye bir şey yoktur...

misal amerikanın teknolojisi sürekli gelişiyor...teknolojik olarak gelişme var evet...lakin tüm insanlık olarak düşündüğünde o gelişen teknoloji ile bir çok insanda öldürülüyor...yani o teknoloji bir yandanda gerilemeye yol açıyor...ölümlere acılara vs vs sebep oluyor...

ki aslında benim eleştirim biyolojik evrime değil..o konuda net bir şey hiç kimse bilemez...benim eleştirim sosyal evrimleşme görüşüne...

sosyal olarak sürekli gelişen bir evrimleşme yoktur...bir ilerler..bir geriler...

neyse konudanda çok sapıldı ama yanlış anlaşılmalar düzelmiştir sanırım bu yazıdan sonra...


1 kere olmuş bir daha olmaz, gözlemlenemez de ne demek yaa.. Bunun sencesi bencesi de olmaz.. Adamlar yüzyıllardır kafa patlatıp günümüz teknolojisiyle küçücük bir odanın içinde bunu gözlemlenebilir hale getirmişken sen neyden bahsediyorsun anlamadım..

En önemli hata ise, kesin midir değil midir tartışmasında.. Bilimsel araştırmalarda kesinlik diye bir şey zaten söz konusu değildir.. Bu böyle olsaydı zaten adı bilim olmazdı. Evrim bilinen ve sürekli gözlemlenebilen bir gerçektir ama nasıl olduğu hangi süreçler içinde geliştiği ve gelişmekte olduğu hala bilim dünyasında tartışlıyor. İnsan varoldukça da bu tartışmalar sürecektir doğal olarak. Örneğin Darwin'in o günlerde söylediklerinin bir kısmının yanlış olduğu bugün biliniyor ve doğrular, araştırmalarla ortaya konulmaya çalışılıyor. Bu, evrim olmamıştır gibi düz ve aptalca bir mantıksal çıkarıma sebebiyet veremez..

Canlıların da sürekli ileri gidip gitmediği konusu görecelidir. Evrim geçirdikçe illa ilerleme kaydedilecek diye bir durum zaten yok. Kimse de böyle birşey söylemiyor, söyleyen birilerini biliyorsan göster. Bunun da örneklerini yine geçmişte yaşamış ve yok olup gitmiş milyarlarca canlı türünde görebiliriz .. Evrim geçirmek, sürekli ileri gitmek anlamını taşısaydı bu canlılar dünyadan neden silinsin ki , her zaman var olmaları gerekirdi..
_________________
www.turandursun.com

EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Dark_Bard
Veled-i METAL
Veled-i METAL


Kayıt: Jul 30, 2006
Mesajlar: 150
Nerden: Ank

MesajTarih: Prş Tem 02, 2009 10:19 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #33   

Wampiretor demiş ki:
psYchotic-eYes demiş ki:
Önce senin Türkçe konuşmayı ve yazmayı öğrenmen lazım bana kalırsa .. Bilimsel temellendirmelere gelince, bunlardan kendi inanç perspektifinden bakarak bahsetmeye kalktıkça komik bir durum almış vaziyet .. İnanç sistemleri içinde yaşayan bir insandan da daha fazla bilimsellik beklemek ve "materyalist bilimin" bulgularını dinsel safsatalara yorarak cümle kurmaya çalışmak doğal karşılanmalıdır. Kolay gelsin ne diyelim .. Çürüyüp gitmiş diyor bi de çok ilginçsiniz çok ..


ilk önce seni aşırı milliyetçiliğe davet ediyorum ilçeler arası edebiyat ödülü aldım benim güzel arkadaşım ilk olarak sana bunu deyinmeden geçemeyeceğim türkçem hakkında atıp tutmaktansa ilk tezinle bana gelip beni çürütmen dileğiyle ah be kardeşim senin başına ne geldi boyle ayağındaki dona bakmadan çamur atman beni üzdü neyse daha fazla ağlatmayacağım tamam bazı arkadaşlar bilimsel düşünceler öne sürüm karşıt düşünce öne sürüyotlar, ne güzel dimi neyse milyardaa bir olasılıklar dünyasında hiçbi,rşey tesadüf olmadı olamayacakta ne yazıkki yanıldığınızı görmek beni açıkçası hüzünlendirdi...

cahillik zor zanaat
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
callap
Forum Hayvanı
Forum Hayvanı


Kayıt: Jul 05, 2007
Mesajlar: 806
Nerden: antalya

MesajTarih: Cmt Tem 04, 2009 7:29 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #34   

umarım bu başlıkta sendromlarımızı tatmin etmeye çalıştığımız mesajlarımızla kirlenmez her yerde kadın programlarındakiler gibi gaflar görmekten sıkıldım..lütfen başlıktan çıkmayalım arkadaşlaar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Theideabender
Geçerken Uğrayan
Geçerken Uğrayan


Kayıt: May 06, 2009
Mesajlar: 19


MesajTarih: Pzr Tem 26, 2009 9:50 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #35   

psYchotic-eYes demiş ki:


uzun süredir girmiyordum okudumda.şimdi teker teker alıntılayıpta cevap verme gereği duymuyorum.

ancak kimin aklına hakim olamadığıda bir bakıma açık.Yazılarınla bir çok şeyi metafizikleştiren görüleceği gibi sensin, ben değilim.

ayrıca evrime mualif olduğum için o ilk alıntıdaki mesajlarına bakarsak dincilerin savunucusu gibi görmüşsün beniki "sizde tanrı ol dedi oldu vs vs gibi şeyler diyorsunuz" vb şeyler yazmışsın.

kendi kafanda kurmuşsun evrime mualifler dincidir.dinciye mualifler şudur gibi yapılandırmalar ki hemen bir karşı cephe olarak görmüşsün.

ki evrim hakkında söylediklerimde o kadar karmaşık şeyler değildi.o örneğe değinmeye bile gerek yok demişsin ama değinebilecek kadar bilgi birikimin olmadığı için değinemezsin sanırım.

evrimden kasıt eğerki bir gelişme ise ki evrimden kasıt bir nevi budur.

çünkü darwinin bakış açısıyla baktığımızda şunu görürüz. doğada doğal seçilim sonucunda en güçlü olanlar yaşamaya devam eder. bu ne demektir?

bu içinde aslında gelişmeyide örtük olarak barındırır. eğerki düzgün bir şekilde olaya bakarsan. bakterilerden daha gelişmişe doğru bir evrim olduğunu varsayarsak ve doğal seçilim sonucu güçlüler hayatta kalıyorsa burda o hayatta kalan güçlülerin hep daha gelişmiş canlılar olduğunu görürsün. biyolojik yapı olarak daha gelişmişler yaşamaya devam ediyor gibi sonuçlar vardır.

bende diyorum ki eğerki bir evrim var idiyse insanda şu açıktır ki bu evrim beyinde olmuyor. beyinde oluyorsa bile biz bunu çok uzun zamanlar geçmesine rağmen tarihe bakarak görebiliyoruz ki bir değişme yok.

burdaki kastımıda o örnekte aslında çok açık bir şekilde vermiştim.
insanoğlunun belki vücudu daha dayanıklı hale geliyor olabilir. daha gelişmiş bir yapıya vs vs sahip oluyor olabilir. biyolojik evrim var olabilir. benim buna diyecek bir lafım yok zaten. bu biyologların konusudur. biyoloji bölümü mezunu varsa çıksınlar onlar bilgilendirsinler bizi.
lakin şu sosyal darwinizm dedikleri mevzu vs vs bir bakımıyla benim gibi felsefe bölümü mezunlarını ilgilendirir. ki bende diyorum ki zihin olarak insana baktığımızda görürüz ki evrim diye bir şey yoktur insan beyninde.

mağradaki adam ile günümüz insanı aynı mantık yapısı içinde düşünmektedir. doğrudan algılayarak bilme ve sebep-eser bağlantısı kurarak bilmeden daha ileriye gidememiştir. eğerki bir beyin evrimi olsa idi daha yeni bilme çeşitleri çıkardı. çünkü daha gelişmiş bir şeye dönmemiz gerekirdi. eğerki evrimin o doğal seçilim sonucu güçlüler kazanır ilkesine bakacak olursak.

lakin insanoğlu zihin faaliyetleri söz konusu olduğunda hep aynı ilkeler ile devam etmektedir. ki bunu söylediğimde bir itiraz geldi ve denildi ki eskiden fizik mimari vs vs nasıldı şu anda nasıl...

bende dedim ki eskiden insanoğlu tecrübelerini çok iyi kullanamıyordu. gerek ortaçağdaki gerek daha öncesindeki din faktörü bu işlere büyük ölçüde engeldi çünkü insanın bilim yapmasına ihtiyaç görülmüyordu.
bir yaratıcının oluşturduğu bir şey olarak ibadet etmesinden öte bir şey beklenmiyordu insandan.
ee zamanla bu din faktörü ortadan kalktı. ki bu konuda bir evrim sonucu falan filan değildir. insanoğlu o ortaçağdaki zamanlarda o kadar çok bedenini dışladı ki artık bir süre sonra bu katlanılmaz bir boyut almış olacaktır ki rönesansta vs beden çok ön plana çıkarıldı.
ki konuyla çok alakası yok ama günümüzde de aslında şu anda olanlar bedenin sürekli öne çıkarılıpta insanın inanç yönünün törpülenmesinin sonucu tüm dünyada inanç arayışının artmış olmasıdır. bedenin çok ön plana çıkarıldığı bir çağda yaşadı insanlar belli bir zamandan bu yana...

fakat gerek batıda gerek türkiyede gerekse amerikada görebilirsiniz ki doğu mistisizmine vs vs ilgi artmaktadır...en azından benim haberlerden gördüğüm ve ordaki tanıdıklarımdan öğrendiğim kadarıyla bu iş böyle.

insanoğlu bir şeyleri yüceltmedende duramaz yapısı böyledir.

dönelim konumuza bu insanoğlunun fizikteki mimarideki vs vs gelişmeside bilgi birikiminin artması ve bilimin ön plana çıkmasının bir ürünüdür. yani dinsel görüşün rabet görmeyip bilimin ön plana çıkmasının bir sonucudur. ayrıca bilgi birikiminin artmasının bir sonucudur.

mağara devrindeki bir adam aslanın ayak izine bakıpta bir tehlikenin olduğu çıkarımını yapıyorken sebep-eser bağlantısı kurarak yapıyordu.

şu anda kuantum fiziğindeki şu cerndeki deneyde yapılan işte bunun bir değişiğidir. atomlar çok hızlı şekilde döndürülüyorlar o km lerce uzunlukta olan borularda. ve hassas bir levhaya çarptırılıyorlar. o levhadaki ize bakarak yani esere bakarak sebebi yani o izi oluşturan atomun özelliklerini tahmin etmeye uğraşıyorlar.

burda baktığımızda sebep-eser bağlantısının kurulması olayı aynı şekilde devam etmektedir. en ilkel olan insan ile kuantum fizikçisinin zihin faaliyeti bakımından yaptığı işte herhangi bir fark yoktur.

gel gelelim günümüzde bilgi birikimi çok fazla olduğu için kuantum fizikçisi olan kişi bir çok sebep-eser sonucu kurarak bir çok sonuca ulaşır. bu sonuçları belirli bir kalıba sokarak en sonunda bu kalıplar ile yeniden bir sebep-eser bağı kurar vs vs...

ama zihin faaliyeti yinede aynıdır.

işte bu noktadan yola çıktığımızda aslında senin o es geçtiğin demeye gerek bile görmediğin bu konu temel ve önemli bir noktadır.

zihinde bir evrim olmamıştır. eğerki bir doğal seçilimin sonucu vs vs bir gelişim olmuş olsaydı şu an farklı şekilde düşünebilen insanlar olması gerekirdi.
bir evrim sonucu olarak.

en ilkel insanın düşünüş şekli ile günümüzün en bilge insanının düşünüş biçimi aynıdır.
beyindeki bir evrim olsa bu düşünüş biçiminin değişmesini beklenir doğal olarak.

biyolojik olarak beyin daha çok gelişmiş olabilir. daha çok büyümüş olabilir.hafıza miktarı artmış olabilir. vs vs ki bunuda biyolojik evrime herhangi bir net itirazım yok diye söylemiştim de yazılarımda ama atlamışsın sanırım.

biyolojik evrim vardır ya da yoktur. ben bu konu hakkında net bir şey söyleyemem.
bunu biyologlar söyleyecek. lakin beyinde bir evrim varsa bile bu evrim çok açıktır ki zihinsel faaliyetleri hiç bir şekilde etkilememiştir.yada beyinde bir evrim yoktur.

çünkü hala daha aynı düşünüş biçimine sahibiz.

2500 sene önceki platon,aristo vb filozofların kitaplarına baktığımızda doğrudan algılama ve sebep-eser bağlantısı kurularak ifade edilmiş düşüncelerden başka hiç bir şey göremiyoruz. ve günümüze baktığımızda bu hala daha böyledir. ki bende diyorum ki 2500 yıl geçmiş olmasına rağmen zihinsel bir evrim olmamıştır.


sanırım derdimi daha açık şekilde ifade edebilmişimdir.

gelelim esas konuya..big bang teoremi hakkında da bir şeyler söylemiştim ama yine bir çok şey söylenmiş edilmiş.

onlarada cevap vereyim.

insanoğlunun bilmenin temellerini incelemek lazım yeniden.

insanoğlu bilebilmesi için algılaması gerekir. 5 duyu verisi olmadan bir şey bilmek imkansızdır. hiç bir duyusu olmayan insana hiç bir veri gelmeyeceği için hiç bir şeyde düşünemez. düşünmek için malzeme lazımdır.
algılayabilen bir şey varsa algılanabilende bir şey vardır. ve algılayan kişi açıktır ki bu algıladığı şeyin ötesinde algılamaktadır. yani bir şeyi algıladığımızda o algıladığımız şey ile tek vücud haline gelmeyiz. her zaman ben ve öteki-dışarıdaki konumu mevcuttur.

bilen ve bilinende denilebilir.

bu bilmenin temellerini göz önüne alalım.

bahsi geçen şey kainattır. peki kainat gözlemlenebilecek bir şey midir?

kainat ya da evren kelimesini herkes hergün sürekli duyduğu için sanki biliyormuş hissine kapılır. fakat evren dediğimiz şey bizim için çok muğlak bir şeydir. algılama gibi bir şey söz konusu değildir. çeşitli teleskoplarla incelenebilir doğrudur. inceleniyordu. fakat bir şey hakkında doğru bir şey söylemek için o şeyin çok az bir kısmını bilerek doğru bir bilgiye ulaşamayız.

doğruluğun kıstası nedir sorusu sorulduğunda doğruluk şudur.

söylediğimiz önerme hakkında geçen şeye tekabül etmelidir. yani hakkında geçen şeyle uymalıdır. eğerki bir uyumsuzluk varsa bir çelişki varsa bu önerme geçersizdir.

şimdi gelelim yine evren konusuna.evren dediğimiz şey şu anki teknolojilerle belki yüzde 1 i bile incelenememiş bir şeydir. ki aynı örneği yeniden tekrarlayayım.

körlerden oluşan bir takım insan bir filin çeşitli bölgelerine dokunarak fil hakkında birbiri ile uyuşmayan şeyler söylerler.

filin bacaklarına dokunan kişi çok sert bir hayvan olduğunu vs vs söyler.

filin hortumuna dokunan kişi filin yumuşak ve esnek bir hayvan olduğunu vs vs.

bunun gibi farklı farklı şeyler söylenir. fakat bu söylenenler filin geneli hakkında bir bilgi içermemektedir maalesef. çünkü genel durum bunların hepsi olmadığı gibi bu söylenenlerin hiç biride değildir.

ki bir başka örnek yine düşünelim. akıllı bakteriler olsun ve bunlarda çeşitli aletler mevcut olsun. çok geniş bir alanı inceleyebilsinler. ve bunlar insan vücudu hakkında olsun. bu bakteriler incelemeleri sonucunda belirli şeyler bularak bu insan sürekli genişleyen bir şey demiş olsunlar. peki tablonun geneline baktığımızda görürüz ki söylenenler genel ile uymuyordur.

aslında temel olarak budur olay.

evren hakkında net bir şey söylemek için kanımca evrenin dışına çıkıp tüm evreni dışardan gözlememiz gerekirdi.

çünkü bu durumda evren bilinen ve bizde bilen olurduk ki evreni dışarıdan bir bütün olarak görebilirdik. ve daha sonra yine dışarıdan incelemeler ile evreni en ince detaylarına kadar inceleyerek detaylı bilgilere ulaşabilirdik.

fakat içinde bulunduğumuz durum şudur ki biz evrenin içindeyiz ve evrenin içinde o kadar küçük bir şeyiz ki elimizdeki teknolojiler şu an evrenin çok küçük bir kısmını inceleyebilmiş bir durumda. ve tüm evrenin geneli hakkında ahkam kesiyoruz.

ki bunu daha anlaşılır bir zihin safsatası ile ifade edersem sanırım tam net anlaşılabilecektir.

hatalı benzetme safsatası denir bu zihin hatasına.

bir kişi 2 gün için avrupaya gitmiş olsun. oranın güzel yerlerini gezmiş olsun.ve geri geldiğinde avrupa şöyle güzel yer avrupa şöyle medeni vs vs gibi bir çok şey söylemiş olsun. bu söylediklerini ne adına söylemektedir? gittiği ülkenin tümü adına konuşmaktadır. fakat bu kişi yaptığı benzetmeleri hem gittiği ülkenin tümü adına yapmakta hemde 2 gün içinde gördüğü durumu bir bakıma çok büyük bir zaman dilimine yaymaktadır. sanki avrupa her zaman öyleymiş gibi.

burda hata ne olmaktadır diye baktığımızda şunu görürüz. kişi avrupanın güzel yerlerine gitmiş olabilir. fakat avrupanın hiç mi kötü yeri yoktur. detaylı bir inceleme yapıldığında avrupanın kötü yerleride görülür. ayrıca bu kişi avrupada kaldığı 2 günden hareket etmektedir. başka günlerde başka şekilde olabilir. avrupanın tümü hakkında bir benzetme yapmak çok zor olacağı gibi böyle bir benzetme için hem o avrupayı incik cincik her detayına kadar araştırmak hemde uzun bir süre zarfında tarihi bir araştırma yapmak gerekir ki sonuçta tüm avrupa için ya da işte o gidilen ülkenin tümü için bir şey söylenebilsin. aynı muhabbet halk içinde çok olan bir durumdur. adam misal tatil yöresine gider ve şöyle güzel yer böyle güzel yer vs vs der. fakat bu tatil yöresinin kötü bölgeleride vardır muhtemelen. suç işlenen yerleride vardır. kötü olduğu zamanlarda vardır. bunları hiç hesaba katmaz..

bu bigbang teorisinde de olan aslında işte bu çeşit bir hatadır. gözlenen bölgeler ve yapılan tahliller belli bir zaman içinde yapılmış ve belli bir bölge içindedir. evrenin tümünün incelenmesi söz konusu olmadığı gibi böyle bir şey günümüz teknolojisi ile mümkünde değildir.
fakat ne yapılmaktadır big bang teorisinde gözlenen yerden yola çıkılarak tüm evrenin böyle olduğu kanaatine varılmaktadır.

şu sorular sorulmamaktadır. bu makinalar hata yapmış olabilir mi?

ikinci olarak bizim gözlemlediğimiz alanı tüm evrene uyarlamak yanlış olamaz mı?

tüm evren hakkında bir şey söylemek için tüm evreni algılamak gerekirdi. evren sürekli genişleyen bir yapıya BENZETİLİYOR.
bu yapılan ise evrenin küçük bir kısmı incelenerek yapılıyor.

küçük bir kısım incelenerek yapılan inceleme tüm evrene yayılıyor.

ki bunu ben şuna benzetirim.

kediler beyazdır. kediler siyahtır. o halde tüm kediler beyaz ya da siyahtır.

halbuki sarı kedilerde var. gri kedilerde var. ne bilim turuncu kedilerde var.

ki big bang teorisine ilişkin saçmalık dememin sebebide budur. çok sınırlı bir veri ile çok büyük bir şey hakkında bilgi iddiasında bulunulmaktadır.

anlayan anlamıştır umarım. anlamayanlarada uzun uzun anlatacak zamanım yok.

felsefe yüksek lisansı ile uğraşmaktayım. çalışmak gerekiyor Smile

gelelim tüm konunun geneline hristiyanlar evrimcilerden özür diliyor.

bunun sebebide şudur ki bence saçmadır.

evrimin tümüyle kanıtlandığı yoktur. en azından zihinsel olarak bir evrim olmadığı açık. biyolojik olarakta bir evrim varmıdır bilmiyorum ama bir kanıtı olsaydı muhtemelen yer yerinden oynatılırdı. ki hazır aklıma gelmişken onada değineyim 1 kere olmuş bir daha olamaz mevzusu.

bazı şeyler deney ile gözlenebilecek durumda değildir. evrim gibi yaratılış gibi şeyler deney ortamı kurularak bilimsel ortamlarda gözlenebilir bir duruma getirilemez.

yani koyalım maymunu bilimsel ortama bakalım insana dönecek mi gibi bir deneme söz konusu değildir. yada bir adem bir havva koyalım acaba yaratılış doğru mu ikisinden bir insan nesli çıkacak mı vb denemeler yapılamaz.

bilim temel olarak deney ve gözlem ile ilerler. bu yüzden evrim teorisi gibi konularda deneyler çok zordur.

haliyle insanın evrimleşerek geldiği iddiasına ben 1 kere olmuş ve bir daha olmayacak şeydir derim. gözlenebilicek denenebilecek bir şey değildir çünkü.

haliyle hiç bir zaman bir yerçekimi gibi kesinliğe ulaşamayacaktır. bu yüzden her zaman belirli bir yanıyla inanç olarak kalacaktır.

ki inançta bizim toplumda bir kesim tarafından kötü başka bir kesim tarafından iyi gösterilir. hiç anlamam ben bu işide. her bilgide çoğu kez inançta mevcuttur. bilgi konusu olan şeyin varolduğuna inanırız misal. bilgi konusu olan şey hakkında sürekli şüphe etseydik yaşayamazdık ve bilgide olmazdı. bilgi varsa o bilginin nesnesinin varlığına ilişkin bir inançta vardır.

haliyle inanç aslında bi çoklarının gösterdiği gibi kötüde değildir.

inanç kötüye kullanılırsa kötüdür yoksa iyiye kullanıldığı durumlarda iyidir.

haliyle diyeceğim şudur ki evrimin 1 kerelik olmuş bir şey olması ve bir yönüyle inanç olarak kalacak olması kötü ya da iyi diye vasıflandırılacak bir şey değildir. bunu kötüye kullananlar için kötü bir şeydir. iyiye kullananlar için iyidir.

bu konuda net birşeyde söylenemez kanımca.

ve son olarak şu konunun aslına geleyimde yazımı bitireyim.

hristiyanlar evrimden özür dilemektedir çünkü kendilerine yandaş toplamak istemektedirler.

bedenin çok öne çıkarıldığı bir çağ yaşandı. itiraz edenler çok olacaktır fakat şöyle düşünün. ortaçağa göre kıyaslandığında beden bayada bir öne çıkmıştır. ve şu an bedenin çok öne çıkmasıyla toplumlarda inanç yönünden bir arayış vardır. insanlar bir çok şeyi kutsallaştırırlar ve bedenin öne çıkmasıyla bir çok kutsal olan şey değerini yitirdi. Nietzsche'nin tanrı öldü tespitide aslında bir nevi bu yüzdendir. çok büyük değer olan tanrı o büyük değerini yitirdi demektedir aslında.

haliyle baktığımızda bu insanoğlunun yapısında olan kutsallaştırma işlemi bir bakıma geri gelmektedir. insanoğlu siyasi bir takım kutsallaştırmalarda bulundu. Tanrının eskisi gibi değerli görülmemesiyle 18 yüzyıldan itibaren siyasi metafizikler kuruldu. sosyalizm, liberalizm, anarşizm vb. bu sistemler insanlık için en ideal olduğu gibi iddialar ile geldiler. ve bu sistemler bir çok insan tarafından kutsallaştırıldı. bu sistemlerinde iyilik getirmediği aksine dünya savaşı başlattığıda görüldü. sosyalistler ve faşistler savaştı. sosyalistler ve liberaller(kapitalistler) birbirine girdi vs vs

ve şu an insanoğluda bu ideal sistemlerinde yalan olduğunu görmüş olacakki yeni bir kutsallaştırma arayışı içindedir.

haliyle hristiyanlıkta evrimi, bilimi vs vs kullanarak kendisine yandaş çekmek istemektedir. çünkü bilime rağbet çoktur günümüzde. haliyle bu bilime rabeti kullanarak kendisine pay çıkarmak istemektedir. bende buna gülmekteyim işte. çünkü bu evrim işi hristiyanlığa ters bir şeydir ve komik olmaktadır bu özür meselesi.

sonuna kadar okuyanlara teşekkürler.umarım derdimi anlatabilmişimdir. bir daha ne zaman girerim bilmem ama psYchotic-eYes herhangi bir eleştirin varsa yine yazabilirsin. fakat cevabın hemen anında geleceğini garantileyemem Smile

haa ayrıca evrime mualifim ya da big bange mualifim diye herhangi bir dinin savunucusu vs vs gibi bir durumda değilim. sanki öyleymişim gibi algılamışsın. fakat herhangi bir dinin sözcülüğünü yapmıyorum ve yapmamda. herkes kendi inancını ve imanını kendisi yaşasın. insanların inancının propagandacısı değilim ben. isteyen gider istediği dine inanır ya da istediği şeye. beni ilgilendirmez insanların inancı. bu yazdıklarımdan dolayı beni o inancın ya da şu görüşün savunucusu gibi görmeyin. bunu ifade etmeyi gerekli görüyorum çünkü böyle yaparak bir çeşit damgalanmış pozisyonuna geliniyor ki buda hoş birşey değil.[/i]
_________________
Deep Guttural Grunts (No Effects / No Inhales)

THE IDEABENDER!!!!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
AurorA
Forum Ablası


Kayıt: Sep 13, 2005
Mesajlar: 6656
Nerden: Nowhere

MesajTarih: Pzr Tem 26, 2009 10:04 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #36   

(Konu ve Tartışma Dışı) Tartışma ne demektir denildiğinde, sanırım örnek gösterilebilecek bir başlık olmuş burası... Ancak şu alıntıları da düzenleyebilsek daha da açık seçik anlaşılır hale gelecek mesajlar...
_________________
Ben de insanım lan!

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et Myspace Profil Facebook Profil
psYchotic-eYes
Septist Material


Kayıt: Oct 17, 2004
Mesajlar: 2218
Nerden: Eskisehir

MesajTarih: Cum Ağu 14, 2009 6:46 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #37   

Bi ara kalan yarısını da okuyacağımdan emin olabilirsin, 2 yazı önceki arkadas Smile .. Ayrıca benim yazdıklarımı anlamadan hala aynı şeyleri tekrarlayarak laf kalabalıklığı yaratmanın manası nedir ?? Yazdığın ve uydurma olduğu kesin olan cümlelerine cevap veriyorum bu böyledir diye, bir sonraki yazıda kaldırıp aynı şeyleri yine yazıyosun.. O zaman otur kendi kendine oyna buralarda yaz çiz eğlen ..
_________________
www.turandursun.com

EVRİM gerçeği: http://www.metaltr.net/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=158
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
Eternal-Lies
Zehir Hafiye
Zehir Hafiye


Kayıt: Jun 28, 2007
Mesajlar: 367


MesajTarih: Pzr Ağu 16, 2009 11:47 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #38   

Theideabender demiş ki:
örneğin bazı kediler beyazdır...bazı kediler siyahtır...

şimdi tüm kediler siyah ya da beyazdır demek ne kadar doğru?

bazılarıda kahverengidir misal...


Sosyal evrimin büyük düşmanı arkadaş. Bu önermen için ne yazacağımı şaşırdım açıkcası, korktum acaba hangi hinlikleri cinlikleri yapsam da evrimin aslında olmadığı gerçeğini gizlesem dedim.

İnsanoğlunun Platon, Aristo vs den beri değişmediğini, en azından zihinsel olarak, cidden söylüyorum 13 yaşını geçmiş bir insanın demesinin akla ters olduğu bir şeydir. O zaman bırakalım tüm felsefi ve ekonomik fikirleri, Hegel, Kant, Marx, Engels, diğer filozoflar falan kendimize dert yanalım lan bir türlü gelişemedik ne mal bir türüz diye.

Bir kere toplumlar var olmaya başladıklarından beri sürekli olarak bir ekonomik ilerleme ve de buna paralel olarak da ideolojik ve sosyolojik olarak bir ilerleme olmaktadır, sen anlamasan da, biz anlamasak da bu insanın bilinci dışında var olan bir gerçektir. Doğalından gelişir.

------------"mağradaki adam ile günümüz insanı aynı mantık yapısı içinde düşünmektedir. doğrudan algılayarak bilme ve sebep-eser bağlantısı kurarak bilmeden daha ileriye gidememiştir. eğerki bir beyin evrimi olsa idi daha yeni bilme çeşitleri çıkardı. çünkü daha gelişmiş bir şeye dönmemiz gerekirdi. eğerki evrimin o doğal seçilim sonucu güçlüler kazanır ilkesine bakacak olursak. "---------------

Bu cümlenin hangi mantıkla yazıldığı cidden bir muamma. İnsanoğlu var olan gerçekliği kendi algısına ve kullanımına uygun bir biçimde düşünce haline getirir, bilim budur zaten. Yani bir insan gözlemleyerek bir şeyi keşfedecek, sonra gelenler onu yüzbin kat geliştirecek ama aynı yöntemle olduğu için insan beyni gelişmemiş olacak, saçmalığa bak.

Ayrıca şöyle bir yan da var: toplumların ve insan zekasının ileriye gidip gitmeyeceği tamamen egemen ideolojiden kaynaklanmaktadır. Yani toplumlar toptan ileri veya toptan geri gidebilirler kısa sürelerde. İlerici düşüncenin hakimiyetindeki insanlar yoğun bir gelişime tabii iken bizim toplumumuzda olduğu gibi dincilik, milliyetçilik gibi kapitalist üst kurumların etkisi çok yoğun bir gericileşme yaratmaktadır. (12 eylül darbesinden önceki süreçte bir çok sanatçı-bilim adamı çıkarken ve toplumun büyük kesimi aydın düşüncelere sahip iken bugünkü hali biliyoruz.)

Yani sonuç: İnsanlar istese de istemese de sosyal dönüşüm ilerler ve gelişir, bu toplumların ileri veya geri gitmesiyle alakalı değil, ekonomik gelişmeler ve sınıfsal ilişkiler doğrultusundadır.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
R-ainmaker
Disturbed FAN


Kayıt: Oct 27, 2007
Mesajlar: 1397
Nerden: North

MesajTarih: Pts Ağu 17, 2009 2:13 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #39   

hristiyan toplumu kendine yandaş toplamak istemektedir sözü yanlıştır.

şöyle değiştirelim , hristiyan toplumu artık evrimin yanlış olduğu hakkında bir yorum yapamayacağından dolayı evrimi kabul etmek zorunda kalmıştır,doğrusu bana göre budur

anlamak isteyen kolayca anlayabilir , gayet açık.
_________________
My Life İs Metal
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger Myspace Profil
Manndaudsvinter
BlackMetalist


Kayıt: May 14, 2007
Mesajlar: 266
Nerden: Bergen

MesajTarih: Cum Ağu 28, 2009 12:12 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver
Mesaj: #40   

bende evde dişi maymun besliyorum. birgün 90-60-90, sarışın, nefis memeleri olan süper bi manitaya dönüşecek. sonrası malum.
_________________
Senin çıplak cesetin
Güneşin batışı kadar güzel, güneşin ilk ışıklarıyla
Fakat senin soyulmuş, ağarmış kemiklerindi
Benim gerçekten nefesimi kesen
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    metaltr.net Forum Ana Sayfası -> Felsefe - Sosyoloji - Psikoloji Tüm saatler GMT +1 Saat
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
2. sayfa (Toplam 3 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2002 phpBB Group
Türkçe Çeviri : Onur Turgay & Erdem Çorapçıoğlu
phpBB template by Spectre :: Ported for PHP-Nuke by nukemods.com
Forums ©
MetalTR.NET'de yayınlanan tercümeler, biyografiler, köşe yazıları, resimler ve sair materyaller izinsiz ve kaynak gösterilmeksizin kullanılamaz.
Copyright © 2004-2012 MetalTR.NET
| Yasal Uyarı



Sitemap - forumtags -
Web site engine code is Copyright © 2003 by PHP-Nuke. All Rights Reserved. PHP-Nuke is Free Software released under the GNU/GPL license.
Sayfa Üretimi: 0.33 Saniye
Untitled Document