1) Kuantumun amaci parapsişik fenomenleri aciklamak degildir ve olmamistir da.. Olduguna dair hicbir ciddi calisma duymadim gormedim, varsa paylas..
2) Kuantum profersorleri kuantum arastirmalarini dini olgular uzerine de kurmamistir, bu tamamen carpitma ve sacmalik. Nerelerden ogreniyorsunuz bilemiyorum ama kaynaklari dogru secin benim önerim.
3) Kuantum teorisi kullanilarak tanri ispat edilmiş oyle mi? Biz niye duymadik göremedik de sizler biliyorsunuz bunları, cok ilginc dogrusu.. Arkadasim, kafadan atmayin, bilimsel bulgulari tanriya inandiginiz ya da bir dinin mensubu oldugunuz icin o tarafa cekmeye calismayin.. Bilim maddecidir ve maddenin meydana gelme süreclerini arastirip bulur; bizim toplulumuz gibi bu alanlarda geri kalmış milletler de "aa bakin bunlar bize tanriyi ispat ediyor, ne büyük adamlar tıpkı birer müslüman evladi" gibi saçmalıklarla ağzı 5 karış açık bakakalır.. Adamlar kafa patlatıp yıllardir arastirip buluyor , bir kac sacma insan da bunlar dinle alakalidir diye ortaya bişey atıyor ve toplumun cogu asıl bilim insanlarinin degil ama bu şarlatanların peşinden gidiyor .. Insan psikolojisi ve zekasi cok ilginc..
4) Dedigin uzere kuantumcular evrenin yoktan var edildigini de ispatlamis degiller ayrica yani bu kadar sıkma olur.. Evrenin buyuk patlama ile olustugunu biliyoruz fakat bu patlamaya neyin sebebiyet verdigi ve patlama anında evren nasildi henuz bir bilgi ya da belge yok, arastirmalar devam ediyor (bknz: CERN) ki herhangi bir sonuca ulasilsa bile bu bize tanriyi ispat edemez. Hem dinsel acidan da tanriyi inkar anlamina gelir ki , bunu diyen kafadarlar kendi içinde çelişiyor herşeyden önce..
Elin oğlu buluyor ömür çürütüyor, 3-5 kendini bilmez aha dini buldular diyip bunları zaten dinimiz yüzyıllar öncesinden söylemişti diyip işin içinden çıkıyor ne kadar rahat dimi, ne araştırıyorsunuz açın 2 satır ayet okuyun olsun bitsin .. Atmayin arkadaslar , yorum yapmadan önce ne hakkında konustugunuzu bilerek , bilgi sahibi olarak bişeyler söyleyin.. Yoksa konusmamak en guzeli .. _________________ www.turandursun.com
pshychotic götümden sallayacak olsam yazmayla uğraşmam kardeşim.Sen araştırma konusunda kısırsan bu benim sorunum değil. Kısaca detaya girmeden bilimce açıklananan bazı şeyleri anlatayım sana:kuantumunda sadece Fizik'den ibaret olmadıgınıda hatırlatmakta yarar var.
Evrenn yoktan var oluşu:
Bigbang teorisine göre evren tek br noktanın patlamasıyla oluşmuş ve günümüzde halen daha genişlemektedir.Şimdi bu nasıl olduda ispatlandı?Günümüz teknolojisiyle teori halindeki bu noktanın yani 0 hacimde ancak sonsuz yoğunlukta bir noktanın patlamasıyla açığa çıkması gereken ve günümüze kadar azalarakda olsa gelmiş olması gereken kozmik radyason miktarı hesaplanmıştır.AAaaa o da ne?Günümüzde uzayda bulunan kozmik radyasyon miktarı ile hesaplar sonucu ortaya çıkan miktar bir birini tutuyor....
2. olarak CERN olarak bahsettiğin kurum evrenin yoktan var edildiğini kanıtlamaya çalışmıyor bigbang patlamasını yeniden yaratmaya çalışıyor ki buda sadece CERN'de olmamak üzere küçültlmüş bir yıldız süpernovası boyutunda gerçekleştirilmiş birşey.QAncak süpernovalarda maddeden madde ypılmıştır günümüdeki çalışmalar iste maddeyi 0'dan yaratmak.Biz niye duymadık meselesine gelince kusura bakmada sadece internetten avel avel bişyler okumakla bilgi sahibi olunmaz...Biraz kitap okumayı fizikcilerle astronomlarla konuşmayı tartışmayı falan dene.
Bunlara ek olarak ben dinci bir insan değilim.Dinci olamsam zaten yanıbaşımda bu kadar boş bira şişesinin işi ne Ayrıca 2 ayet okuyan dediğin karşındaki insan 3 kere kuranı kerimi,matta yohanna ve markos olmak üzerede 3 kere incili okumuş bir insan.hala dahada tevrat ve zeburu arıyorum.Aradaki fark ve böyle bi tarafından element uydurman senin bunu yapmamış olaman.Birşeyi eleştirmek iin her iki tarafıda bilmek gerekir.Sadece bilim konusunda fikrin var dini olgula hakkında görünen o ki 0'sın böylecede bilim maddedir falan ilan diyerekten bir çok insan yaptıgı hataya düşüp bilim'i ve bilimadamlarını ateist konumuna düşürüyorsun.O dönem Vatikanın İlimunati'yi avlamaya başladıgı ve sonrasındaki birkaç yüzyılda kaldı.Biraz kendini güncelle istersen.
Dahası ben kuantum profesörleri araştırmalarını dni olgular üzerine kurmuştur demedim.Ancak bunu yapan birçokları var.Tabi herkes görmek istediğini görür buda ayrı br nokta.
Ben hiçbirşeyide islamiyete bağlamadım.Bu da senin çarpıttıgın ap yrı bir nokta.Üstteki yazıda ben bu tip araştırmaları destekleyen vatikandır diyorum sen bana gelmiş islamiyetten falan bahsediyorsun:D
İnsan psikolojisi ve zekası sen örneğinde gördüğümüz üzerede gayet basit =)
1. Klasik big bang kuramı Edwin Hubble ın evrendeki genişlemeyi tespiti ile ortaya atılmış,bu genişlemenin tersine geri götürülerek tekil bir sonsuz yoğunluktan patlama sonucu olabileceği sav ı, dikkat edin sav ı ortaya atılmıştır. Bigbang teori değildir evrenin genişlediği teoridir. Big-bang e dair ise hiç bir kanıt bulunmamaktadır,sadece savdır. Klasik tekil noktadan patlayan big bang sav ı ise buna dair gözlemlerce çürütülmüştür artık sav bile değildir.
Yapılan gözlemler doğrulandıkça üç ihtimal ortaya çıkmıştır. Evren ya hep genişleyecek,ya duracak,ya da geri büzülecek.
Buraya kadar bir problem yok. Ancak tespit edilmesi gereken iki veri var.
Birincisi evrendeki toplam madde yoğunluğunun ortalaması. Eğer yeterince yoğun ise evrenin genişlemesi yavaşlayabilir. Değil ise hep genişleyecektir. Gereken değerden büyük ise o zaman hatta büzülebilir tekrar. Kritik sınır metreküpte 6 hidrojen atomu civarıdır. bu değer tam çıkarsa düz evren olacaktır. Düz evren Einstein evrenidir. Başlangıcı ve sonu yoktur. Hacmi sınırsız olduğundan başlangıç anı bilinemez ve genişlemesi de durmayacaktır. Sonsuzdur.
Daha yoğun ise kapalı evren olacaktır. Sınırlıdır fakat hacimsel olarak. Böyle bir evren şişme ve büzülme dönemleri arasında gidip gelir.
Daha az yoğun ise açık evren olacaktır. Negatif bir eğriliği vardır. Yani pozitif eğri olan kapalı ve sınırlı evrenin tersine bu evrende paraleller sonsuzda birleşme yerine uzaklaşırlar. Eyer gibi düşünülebilir. Kapalı evren ise küre gibidir. Açık evren de sonsuzdur. Başlangıç anı bilinemez ve genişlemesi durmayacaktır.
İkincisi ise uzak süpernova gözlemlerine bakılarak evrenin genişleme ivmesinde bir azalmanın tespiti. Her halukarda bu olmak zorunda çünkü. Çünkü big bang anında evren çok büyük bir hız ile tekil bir noktadan patladı ise ( aslında bu sadece kapalı evren modeli teorisidir, çalışmalar diğer modelleri yaratmış, bu ilk sav modele kanıtlar aranmıştır) bu ister evren genişlemeyi sürdürsün, ister yavaşlasın, ister büzülsün, her durumda tarihsel olarak ilk halinden daha yavaş bir genleşme olmasını gerektirir.
Sonuçlar:
a ) Uzak süpernovalarda beklenenin aksine yaklaşık % 30 fazla ışıma gözlendi. Tarih 1967. Bu gösteriyordu ki evrenin genişleme ivmesi giderek artıyor. Soru neydi? Herhangi bir ivme yavaşlaması mı aramıştınız? Siz bunu arıyor olabilirsiniz ancak doğa maalesef mevcut teorinizi desteklemiyor. Yeniden düşünün.
b ) Karanlık madde de dahil en yaklaşık kritik kütle yoğunluğu 0,1 çıktı. Einstein ın gravitasyon teorisine de uymuyordu omega denilen bu değerin ölçüsü.
Einstein ın lambda değerine yeniden başvuruldu(hayatımın gaf ı dediği genel görelilikteki evrensel sabit) Çünkü evreni daha da genişleten bir kuvvet olmak zorundaydı big-bang teorisi için. Lambda nın bir oluşup bir kaybolan kuantum parçacıkların etkisiyle varolduğu düşünülerek bunun evrenin genişleme ivmesini arttırdığı düşünüldü. Ancak Lambda ve omega ne yapılırsa yapılsın bir e bile eşitlenemiyordu birlikte. Evrenin nasıl oluştuğu bir yana ama sonsuza dek genişleyen yassı bir yapıda olabilme ihtimali de düşüktü.
Bütün bunlar sonucunda big bang teorisinin klasik yorumundan vazgeçildi. Tekil bir nokta yoktu. Big bang her neyse tüm evrende gerçekleşmişti ve bu sonsuz yoğunlukta olsa da bir noktanın patlaması şeklinde değildi.
Arka fon ışıması çok eski bir dönemden gelen fosildi, ışıyan bir evrenden. Ancak bu klasik big bang ile alakalı değil. Şişme va vacum teorisi modeli ile bu sorunlar aşılmaya çalışılmakta. Ancak kütle çekimi ile kuantum ilkeleri birleştirilmeden de pek bir anlam ifade etmiyor. Herşeyin teorisi için modellenen yeni evren modelleri de gündemde.
Ayrıca evrendeki karanlık madde dışında bir de başa bela olan temeli bilinmeyen ve maddesel evren dışında bir de karanlık enerji mevcudiyeti sorunu başgösterdi. Bu enerjiyi yıldızlardan yayılan enerji ile açıklayamıyoruz çünkü onlardan 10 kat daha fazla.
Plazma evrenden madde evrenine geçiş nedeni belirsiz. Çünkü bu modele göre oluşmamamız gerekiyordu. Oysa madde baskın ve daha kararlı iken anti madde kararsız. Bu aynı zamanda ileriye doğru zaman oluşumu yani madde hareketi demek. Antimadde ise zamanda geri giden maddedir. Bunların çarpışması ile yokolup ortaya çıkan Foton ise zamansızdır. Oysa pozitif madde var. Neden olması gereken şekilde yok olmadı da, plazma oluşan madde çiftlerinden biri yönünde, pozitif madde yönünde karar kıldı buna dair bir açıklama yok.
Hawking in evreni çiftleyip bize göre maddi evren varsa bir de negatif çifti olmalıdır ve orada da madde kararsız her şey terstir ama yasalar aynıdır kurgusu da matematiksel olarak kendisi tarafından yanlışlandı. Paralel evrenler kuramı da bu sorunları açıklayamıyor.
CERN neyin peşinde?
CERN modellerdeki eksikl parçaları elde etme peşinde. Bunlar W bozonları, Higgs parçacıklarıdır örneğin. Bunların bulunabilmesi de yüksek enerjili çarpıştırmalara bağlıdır çünkü çok kararsız parçacıklar olarak düşünülmektedir. Yapılan bir çarpışma deneyidir. Bu parçacıklar varsa eğer M kuramı ve birçok teorik açmaz için umut doğacaktır. Yok ise başka modeller oluşturulup onunla ilgili başka deneylere girişilecektir. Yoktan enerji yaratmak diye bir şey söz konusu değildir. Suni big bang için ise evren boyutunda bir parçacık hızlandırıcı lazımdır. Deneyler teoriler için yapılmakta olduğundan bilmeyen insanlar durumu abartmaktadır.
Big bang da extrapolasyon sorunu
Extrapolasyon dış değer kestiriminin maymuncası yani ingilizcesidir. Yani 1,2,3,4,? diye sorulursa ? işareti olan 5 ekstrapolasyon değeridir.
10-43 (10 üssü eksi 43) snden öncesi bilinemez. Buna planck zamanı denir. Zaman ve fizik kuralları öngörülemez. Belirsizlik ilkesinin büyüğüdür ve Kozmolojik halidir.
Big bang in görelilik sorunu: Hız ile zaman arasında ters orantı vardır. Evrenin ilk zamanlarında madde ışıma halinde ve hızlı ise ki öyle denilir, big bang anına sonsuz zamanda ulaşılır. Daha doğrusu evrenin patlama anı sonsuz zaman öncedir. 15 milyar denilen ilk üç dakikaya kadardır ve bugünkü maddesel evren içindir. Madde oluşmadan zaman oluşmaz,madde yoksa zaman yoktur. Zaman yoksa zamandan öncesi de yoktur. Dahası zaman yoksa zamanın oluştuğu an da yoktur. Bütün bu öngörüler zamansaldır. Zaman evrenin bir parçasıdır ve dolayısıyla yoktan varolma söylemi safsatadır. Çünkü burada yokluk ile varlık arasındaki bir süreçten bahsedilir. Yoktan varolma. Oysa yokluk da varlık,varlık da zamansızlık,zamansızlıkta varoluş süreci olanaksızdır. Bunlar abartılmış soyut kavramların fiziksel özelliklerinden bağımsız kullanılıp sabit ve değişmez algılanmasından doğan hatalı akıl yürütmelerdir. Bu nedenle de yanlış olduğundan, sadece inanılarak bahsedilebilir gerçeklik değeri taşımazlar. Nokta. _________________ .[-h(bar)2/2m]d2.y+u.y=e.y
ekindron vanehedris asohimdor
Herkes bir yönüyle haklıdır ancak nerede ne kadar haklı olduğunun farkında değildir.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Şu An Bağlı: 
SSS
Arama
Üye Listesi
Kullanıcı Grupları
Can Sıkıntısı Giderici!
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun
Giriş
Günlükler
Günlük Kontrol Paneli
Günlüğüm
yani bu kadar sıkma olur.. Evrenin buyuk patlama ile olustugunu biliyoruz fakat bu patlamaya neyin sebebiyet verdigi ve patlama anında evren nasildi henuz bir bilgi ya da belge yok, arastirmalar devam ediyor (bknz: CERN) ki herhangi bir sonuca ulasilsa bile bu bize tanriyi ispat edemez. Hem dinsel acidan da tanriyi inkar anlamina gelir ki , bunu diyen kafadarlar kendi içinde çelişiyor herşeyden önce..
Ayrıca 2 ayet okuyan dediğin karşındaki insan 3 kere kuranı kerimi,matta yohanna ve markos olmak üzerede 3 kere incili okumuş bir insan.hala dahada tevrat ve zeburu arıyorum.Aradaki fark ve böyle bi tarafından element uydurman senin bunu yapmamış olaman.Birşeyi eleştirmek iin her iki tarafıda bilmek gerekir.Sadece bilim konusunda fikrin var dini olgula hakkında görünen o ki 0'sın böylecede bilim maddedir falan ilan diyerekten bir çok insan yaptıgı hataya düşüp bilim'i ve bilimadamlarını ateist konumuna düşürüyorsun.O dönem Vatikanın İlimunati'yi avlamaya başladıgı ve sonrasındaki birkaç yüzyılda kaldı.Biraz kendini güncelle istersen.
